7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/5596 Karar No: 2021/13587 Karar Tarihi: 26.10.2021
556 sayılı KHK"ya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5596 Esas 2021/13587 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan açılan davada, marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerinin dosyaya ibraz edilemediği için, marka sahibi firmaların sanık hakkında hukuken geçerli bir şikâyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verilmiştir. Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesi, marka hakkına tecavüz suçunu şikâyete tabi kılmaktadır. Şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi gerçek veya tüzel kişi şikâyetçi olabilir. Şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi, marka sicilinde adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir. Hak sahipleri, vekâletname ile avukatları vasıtasıyla şikâyette bulunabilir. 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
7. Ceza Dairesi 2021/5596 E. , 2021/13587 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK"ya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... ve ... S.A. firmaları vekilinin şikâyeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firmalar adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir. Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir. Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir. Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’nda hem de Türk Borçlar Kanunu"nda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve ... ve ... S.A. şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamaların bulunması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26/02/2021 tarihli eksikliğin giderilmesi talepli yazısına rağmen, katılan firmalar vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetlerinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.