9. Hukuk Dairesi 2009/46339 E. , 2011/78 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin fesih bildiriminde belirtilen nedenle haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece şirket yönetim kurulunun değişmesinden sonra işçi sayısında dalgalanmalar yaşandığı, davalı işverence sipariş edilen ürünlerle teslim alınan ürünler arasında farklılık bulunduğu ve bundan davacının sorumlu olduğunun kanıtlanmadığı, fesih nedeni yapılan işlemlerin fesihten yaklaşık 4 ay öncesine ait olduğu, irsaliye faturası ile sipariş fişindeki farklılığın yapılan kısaltmalardan kaynaklandığı gerekçesi ile feshin geçerli nedene dayanmadığı sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarına dayanan fesih, her şeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal
etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasten veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.
Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar(Dairemizin 28.04.2008 gün ve 2007/34009–2008/10347 sayılı kararı).
Dosya içeriğine göre davalı şirkete ait işyerinde bilgi işlem elemanı olarak çalışan davacının teslim almadığı halde teslim alınmış gibi gösterilen bir kısım malzeme bulunduğu ve siparişe uygun olmayan eksik ve düşük nitelikte malzeme teslim edilmiş gibi işlem yapılmasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanununun 25/II. maddesi gereğince feshedilmiştir.
İsnat edilen eylemlerle ilgili olarak davacı işverene verdiği savunmasında eksik veya düşük nitelikte malzeme teslim alınıp alınmadığını bilmediğini, 5 ay önce Kayseri Mega Bilgisayardan gelen malzemeleri kendisinin teslim almadığını belirtmiştir. Davalı vekili de malzemelerin isimlerinin kısaltılmış olması nedeni ile farklılık varmış gibi göründüğünü, kaldı ki malzemeleri davacının teslim almadığını açıklamıştır. İki bilgi işlem personeli tarafından imzalı olan ve işyerinde Satın Alma Müdürlüğüne yazılan 26.1.2009 tarihli yazıda ... Bilgisayardan alınan server aksamlarından toplam 9 adet malzemenin gelmediği, fiyat farkının 260 Dolar + KDV olduğu belirtilmiştir. Dosya içeriğinden sipariş verme ve teslim alma işleminin davacının görevi kapsamında olup olmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır.
Öncelikle davacının görev tanımı ve belirtilen işlemlerin sorumluluğunda olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik teslim alındığı belirtilen malzemelerin davacı tarafından teslim alınıp alınmadığı ve sipariş belgesi ile irsaliye faturasında belirtilen malzemeler arasında nitelik ve sayı bakımından farklılık bulunup bulunmadığı uzman bilirkişi aracılığı ile incelenmelidir. Mahkemece uzman bir bilirkişi aracılığı ile yukarıda belirtilen yönlerden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.