15. Ceza Dairesi 2019/11359 E. , 2020/2096 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından şüpheli ... ..., ........ ve ... haklarında yapılan soruşturma sonunda...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/12/2018 tarihli ve 2018/173450 soruşturma,... sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci...5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/895 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24/09/2019 gün ve 94660652-105-06-10799-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/10/2019 gün ve .... sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, her ne kadar müşteki ile şüpheliler arasında hukuki ihtilaf bulunduğundan bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamında mağdurun yaptığı müracaat üzerine alınan ifadesi dışında herhangi bir delilin toplanılmadığı, bu meyanda mağdur vekili tarafından ibraz edilen belgelerin asıllarının celp edilmesi, tanıklar... ...ve ..."nin beyanlarına başvurulması, şüphelilerin ifadesine başvurulması ve resen tespit edilecek sair deliller de toplanarak soruşturma ikmal edildikten sonra, sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müşteki; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında , inşaat şirketi sahibi bir kısım şüphelilerle kendisine ve diğer hissedar Yusuf"a inşaat bitiminde 13. kat 36. bağımsız bölümün tescil edilmesi hususunda anlaştığını, yapı kullanma iznine ilişkin ruhsat alındıktan sonra, müteahhit şirketin sahibi şüphelilere, diğer bir kısım şüpheliler aracılığıyla kendisine sözleşmede verileceği belirtilen bağımsız bölüme ilişkin hakkını saklı tutarak satış iznine dair vekalet verdiği halde, şüphelilerin 13. kat 36. bölümdeki hisseyi kendi adlarına tescil ettirdikleri ve müşteki adına ise 3. kat 6. bölümü tescil ettirdikleri, bu şekilde şüphelilerin dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerini iddia etmiş ise de; müştekinin şüphelilere verdiği vekaletnamenin gerçek bir vekaletname olduğu, inşaatın tamamlandığı ve sözleşmede 36. bölümün devri için vaat olmasına rağmen, 6. bölüm için devir yapıldığı, bu konuda müşteki tarafından tapu iptali ve tesciline dair davanında devam ettiği, bir kısım evrakın o dosyadan bu dosyaya alındığı ve şüphelinin hukuk dosyasındaki cevap dilekçesinin de bulunduğu ihtilafın sözleşmeden kaynaklanan edimin yerine getirilmesine ilişkin hukuki ihtilaf arzettiği nazara alındığında ;kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve buna itirazen verilen mercinin ret kararında isabetsizlik bulunmadığından;...5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/895 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.