19. Hukuk Dairesi 2017/2192 E. , 2017/3486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
T.C. Anayasa Mahkemesi’nin 08.03.2017 gün, 2014/8282 başvuru numaralı kararı ile davalı ... ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin başvurusunun değerlendirilmesi sonucunda, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine, mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden yargılama yapılmak amacıyla ilgili Yargıtay Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 21.02.2007 tarihli ... Yetkili Bayi Sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, sipariş edilen ürünleri göndermediği gibi, hediye ve promosyonları da vermediğini, uyarmalarına rağmen davalının 08.01.2008 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini ileri sürerek sözleşmenin yerine getirilmemesi ve haksız fesih nedeniyle uğranılan zarardan şimdilik 12.000,00 TL’nin ticari (avans) faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuş, esas yönünden de davacının performans ve cirosunun yeterli olmadığı için sözleşmeyi feshettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 25.02.2010 tarihinde, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının sözleşmeyi fesihte haksız olduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 20.12.2010 gün, 2010/7448 E.-2010/14551 K. sayılı ilamı ile; “HUMK 275. maddesinde, mahkeme çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” hükmünü içermektedir. Nitekim mahkemece bu hüküm gözetilerek ... Yardımcı Doçent Dr. ..., ... Hukuk Fakültesi Yard. Doç. Dr. Y. ... ve Yard. Doç. Dr. ...’dan oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden 27.05.2009 havale tarihli kök rapor ve 05.11.2009 havale tarihli ek rapor alınmıştır. Ne var ki davalı vekili, 05.01.2010 tarihli dilekçesi ile bilirkişi heyetinde yer alan kişilerin şahsına itiraz ettiklerini ve Cumhuriyet Savcılığı’na bu yönde şikayette bulunduklarını bildirmiştir.
Bu durum karşısında; mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilerek bilirkişi raporu alınmasına ihtiyaç duyulan konuda bilirkişilerin şahsına yapılan itirazlar da gözetilmeli, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan hesaplama da yapılarak Yargıtay denetimine elverişli ve ayrıntılı rapor alınıp, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalının imzaladığı sözleşme hükümlerine uymayarak davacıya sözleşmenin yürürlükte olduğu tarihlerde ve fesihten sonraki 44 günlük süre içerisinde sözleşme hükümlerine uygun olarak mal vermediği, bedelsiz ürün desteği yapmadığı, promosyon ve özel hediye ürün göndermediği, bu nedenle bu davranışları sonucu davacının zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 05.03.2014 gün, 2013/6818 E.-2014/4366 K. sayılı ilamı ile; “1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı tarafın yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili bozma öncesi hükmedilen 550,80 TL bakiye harcın müvekkilince yatırıldığı halde bozma sonrası hükümde bu miktara yargılama giderleri arasında yer verilmediğini ileri sürmüştür. Dosya kapsamından davacı vekilince bozma öncesi verilen ilk kararda davalıdan tahsiline karar verilen 550,80 TL’yi yatırdığına dair 20.04.2010 tarihli dekont ibraz edildiği görülmüştür. Bozmaya esas ilk hükümde toplam yargılama gideri 1.557,66 TL olarak hesap edilmiş, bozma sonrası yapılan 1.479,20 TL bilirkişi incelemesi gider masrafı ile birlikte bozma öncesi yapılan 1.557,66 TL yargılama gideri toplamı 3.036,86 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmiş ise de, ilk hükümde karar altına alınan ve davalıdan tahsiline karar verilen ancak davacı tarafça yatırılan bakiye 550,80 TL harca hükmedilmemesi isabetsiz ise de bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sy. HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sy. HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.” Denilerek (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün 4. bendine “davacı tarafça yatırılan 550,80 TL bakiye karar harcının da” eklenerek hükmün bu bendinin “Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 1.557,66 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 1.479,20 TL bilirkişi incelemesi gideri masrafı ve davacı tarafça yatırılan 550,80 TL bakiye karar harcından ibaret 3.587,66 TL toplam yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine” denilmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmiştir.
Dairemizin 05.03.2014 gün, 2013/6818 E.-2014/4366 K. sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Dairemizin 17.11.2014 gün, 2014/12554 E.-2014/16257 K. sayılı ilamı ile davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı ... ve Dış Tic. Ltd. Şti., davada temyiz iddialarının Yargıtayca incelenmediğini iddia ederek T.C. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.
T.C. Anayasa Mahkemesi’nin 08.03.2017 gün, 2014/8282 başvuru numaralı kararı ile davalı ... ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin başvurusunun değerlendirilmesi sonucunda, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine, mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden yargılama yapılmak amacıyla ilgili Yargıtay Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiştir.
Bu safahat içinde tüm dosya yeniden incelenmiş, iddia, savunma, alınan raporlar, temyiz dilekçeleri yeniden değerlendirilmiş, davalı şirketin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü itirazların tüm dosya kapsamı ile yerinde görülmediği, yerel mahkemece kurulan hükmün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yeniden yapılan incelemeye göre davalı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, Dairemizin 05.03.2014 gün, 2013/6818 E.-2014/4366 K. sayılı ilamında belirtildiği şekilde hükmün düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.