Zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/388 Esas 2018/8342 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/388
Karar No: 2018/8342
Karar Tarihi: 31.10.2018

Zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/388 Esas 2018/8342 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Çamyazı Köyü Sağlık Ocağı'nda ebe olarak çalışırken, bazı doğumların ve küçük tıbbi müdahalelerin ücretini alarak görevini kötüye kullandığı iddiasıyla zincirleme biçimde görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edildi. Ancak, TCK'nın 257/3. maddesi, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken bir işi yapmaması için yarar sağlamasının rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı için, sanığın eylemi görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu olarak kabul edildi. Daha sonra, 6352 sayılı Kanunun 105/5-b maddesi ile TCK'nın 257/3. maddesi yürürlükten kaldırıldı ve sanığın eylemi 6352 sayılı Kanunun 87. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 252/2. maddesinde düzenlenen suça dönüştü. Mahkeme, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edince karar bozuldu.
Kanunda bahsedilen maddeler:
- 5237 sayılı TCK'nın 257/3. maddesi
- 6352 sayılı Kanunun 105/5-b maddesi
- TCK'nın 252/2. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri

5. Ceza Dairesi 2018/388 E. , 2018/8342 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., ..., ..., ...
SUÇ : Zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Zincirleme biçimde görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçundan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihlerinde Çamyazı Köyü Sağlık Ocağında ebe olarak çalışan sanığın köyde yaptırdığı bazı doğumlardan ve bir kısım küçük tıbbi müdahalelerden almaması gerektiği halde ücret talep edip hastalardan para aldığı ve bu şekilde görevini kötüye kullandığı iddia olunan somut olayda; 5237 sayılı TCK"da 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken bir işi yapmaması için yarar sağlamasının rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, sanığın eyleminin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu niteliğinde olduğu, 6352 sayılı Kanunun 105/5-b maddesi ile TCK"nın 257/3. maddesinin yürürlükten kaldırılmasıyla sanığın eyleminin 6352 sayılı Kanunun 87. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 252/2. maddesinde düzenlenen suça dönüştüğü gözetilerek, delillerin takdir ve tartışmasının, davaya bakmanın 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 31/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.