Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/24006 Esas 2014/21354 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/24006
Karar No: 2014/21354
Karar Tarihi: 8.....2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/24006 Esas 2014/21354 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/24006 E.  ,  2014/21354 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    ...- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı avukatının tüm, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    ...- Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen hak sahibi kız çocuğu konumundaki davalıya yersiz yersiz yapılan ödemelerin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67. maddesinin .... fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalı borçlunun, davacı alacaklı Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı
    oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.....2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici .... maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hükmün .... paragrafında yazılı bulunan “uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “hüküm altına alınan asıl alacağın %40’ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 28.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.