Esas No: 2020/6764
Karar No: 2021/12526
Karar Tarihi: 16.11.2021
Danıştay 6. Daire 2020/6764 Esas 2021/12526 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/6764
Karar No : 2021/12526
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ... - Av. ... (Aynı adreste)
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Kaymakamlığı - ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Trabzon ili, Yomra ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... sayılı Hazine parselini kapsayan alanda Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planına yapılan itirazın reddine dair ... tarihli, ... sayılı ve ... tarihli, ... sayılı Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi kararlarının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu parsele uyuşmazlık konusu imar planı ile getirilen kullanım kararlarının üst 1/100.000 ve 1/50.000 ölçekli çevre düzeni planı ile 1/25.000 ölçekli nazım imar planı hükümlerine aykırılık taşımadığı, aksine planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğu, dava konusu planda öngörülen gelişme yapısının Yomra ilçesinin mevcut gelişme yapısı ile uyumlu olduğu, nüfus ataması yapılırken ve buna göre konut ve donatı alanları düzenlenirken nüfusun gelişme dinamiklerinin dikkate alındığı, üst ölçekli planlarda düzenlenen çevre yolunun dava konusu plan kapsamında kalan kısmının kaldırılmasının dayanak 1/50.000 ölçekli çevre düzeni planı ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planı hükümlerine aykırı olduğu, mevcut plana göre donatı miktarı artırılsa da dava konusu planda açık ve yeşil alanlar ile sosyal ve kültürel tesis alanları dışında diğer donatı alanlarına Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde belirtilen asgari standartların altında alan ayrıldığı, bu nedenle planlama alanında donatı dengesinin sağlanamayacağı ve bölgede yaşayanlara sunulan hizmet kalitesinin yetersiz olacağı, donatı miktarı açısından mevcut plandaki olumsuzlukların dava konusu planda da devam ettiği, özellikle gelişme konut alanlarında öngörülen donatı alanları açısından dava konusu planın Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğu, dolgu alanına ilişkin düzenlenen “fuar-panayır alanı” ve “spor alanı” rekreatif kullanımlarıyla ve Hükümet Caddesi boyunca düzenlenen donatı kullanımlarıyla bütünlük oluşturacak şekilde dava konusu parselin bulunduğu bölgedenin “fuar-panayır alanı” ve “turizm alanı” olarak düzenlenmesinin plan genelinde kurgulanan yeşil alan sistemine uygun olduğu ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerinin gereği olduğu, dava konusu imar planında askeri alan kullanımının kaldırılmasının ve yerine eşdeğer bir alan öngörülmemesinin sunulan hizmetin zafiyete uğramasına neden olacağı, askeri amaçlarla kullanılan parselin arazi kullanım kararının “fuar-panayır alanı” ve “turizm alanı” olarak düzenlenmesinden önce ilgili kurum görüşünün alınmamasının Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi hükmüne aykırı olduğu, imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu anlaşılan imar planına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin dava konusu belediye meclis kararlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Uyuşmazlığa konu parselin dava konusu imar planı öncesindeki kullanım şeklinin rekreasyon, eğlence, dinlenme, park alanı olması ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi uyarınca kurum görüşünün alınması ve eşdeğer yer ayrılması yönünde bir zorunluluk bulunmaması karşısında, istinaf başvurusuna konu kararın; kaldırılan askeri alan kullanımına karşılık eşdeğer başka bir alan ayrılmadığı, askeri alan kullanımının kaldırılmasının ve yerine eşdeğer bir alan öngörülmemesinin sunulan hizmetin zafiyete uğramasına neden olacağı, bu yönüyle dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu, askeri amaçlarda kullanılan dava konusu parselin arazi kullanım kararının “fuar-panayır alanı” ve “turizm alanı” olarak düzenlenmesinden önce ilgili kurum görüşünün alınmamasının Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesi hükmüne aykırı olduğu yönündeki gerekçelerinde hukuka uyarlık bulunmamakla birlikte anılan kararın diğer gerekçelerinde hukuka aykırılık bulunmadığından iptale ilişkin kararda sonucu itibariyle isabetsizlik görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu imar planı ile getirilen kullanım kararlarının analiz çalışmaları sonucunda belirlenen sosyal ve kültürel ihtiyaçlar ihtiyaçlar dikkate alınarak belirlendiği, işlemin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Yasanın 20.maddesi hükümleri uygulanarak uyuşmazlığın çözümü için gerekli bilgi ve belgeler dosya kapsamına alınmadan eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu parselin de içinde bulunduğu bölgeye ilişkin olarak, alt ölçekli imar planlarını ve uygulamaları yönlendirici biçimde, kullanımların yer seçimi, büyüklük ve dağılımına yönelik mekansal karar ve stratejiler ile makro ölçekte nüfus dağılımı ve yoğunluk kararlarını düzenleyen Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 03/04/2017 tarihli oluru ile onaylanarak yürürlüğe girmiş ve dava konusu parselin bulunduğu bölge söz konusu planda "kentsel yerleşme alanı" olarak belirlenmiş; Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisinin 11/04/2017 tarihli, 146 sayılı kararı ile 1/50.000 ölçekli Trabzon İl Çevre Düzeni Planı kabul edilmiş ve bu planda dava konusu parselin bulunduğu bölge "kentsel yerleşik alan" olarak düzenlenmiştir. Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile de Trabzon 1. Planlama Alt Bölgesi 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı kabul edilmiş ve bu planda dava konusu parselin bulunduğu bölge "fuar panayır ve festival alanı" ve "turizm alanı" olarak planlanmıştır.
Söz konusu planların alt ölçeği olarak Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında dava konusu parsel kısmen "fuar-panayır alanı" ve "turizm alanı" kullanımında gösterilmiş, kısmen de plan onama sınırı dışında bırakılmıştır.
Anılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonuna askı süresinde yapılan itirazın ... tarihli, ... sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla reddedilerek (... tarihli, ... sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla maddi hata düzeltimi yapılmıştır.) 03/05/2018-01/06/2018 tarihleri arasında askı ilanının yapılması üzerine itirazın reddine ilişkin söz konusu kararların iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Yasasının 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının "Dosyaların incelenmesi" başlıklı 20.maddesinde; Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapacağı, Mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebileceği, bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesinin mecburi olduğu, haklı sebeplerin bulunması halinde bu sürenin, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği, taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisinin mahkemece önceden takdir edileceği ve arakararında bu hususun ayrıca belirtileceği, hükmü düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul hukukunun en temel ilkelerinden biri olan "taleple bağlılık" ilkesi, idari yargı mercilerinde açılan davalarda, İdare Mahkemelerinin davacının talep sonucu ile bağlı olmasını ifade etmekte olup, bu ilkenin sonucu olarak Mahkemece istemin genişletilmesine, daraltılmasına veya talep edilmeyen bir konuda karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu imar planının davacı Hazinenin mülkiyetinde bulunan parsele ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi istemiyle dava açılmış, İdare Mahkemesince dava konusu imar planının, hem planın geneline ilişkin hususlar yönünden, hem uyuşmazlık konusu parsel bakımından değerlendirilmesi sonucunda dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince, imar planının dava konusu parsele ilişkin kısmı uygun bulunarak, planın geneline yönelik hukuka aykırılıkların varlığı gerekçe gösterilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İptal davalarında, davanın niteliği ve hukuki sonuçları ile hukuki yarar kavramı kapsamında olay ele alınarak davacının bakılan davayı açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve belirlenen bu kapsamda karar verilmesi gerekmektedir.
Dairemizin 11/02/2021 tarihli, E:2019/15857, K:2021/1733 sayılı kararında da belirtildiği gibi usul hukuku gereğince hukuki yarar; davacının mahkemeden hukuksal korunma istemekte bir çıkarının olması ve dava sonucunda verilecek olan kararın ortaya çıkan ihlâli bertaraf edecek nitelikte olması, diğer bir ifade ile, davacının hakkını elde edebilmesinin veya menfaatini temin edebilmesinin, bu dava sonucunda verilecek karara bağlı olmasıdır. Ayrıca kişinin hakkına ulaşmak için bir mahkeme kararına ihtiyacı yoksa hukuki yarardan söz edilmesi de mümkün değildir. (Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet, Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
"Taleple bağlılık" ilkesi uyarınca mahkemenin tarafların talepleriyle bağlı olduğu, talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, davacının dava açma sebepleri de dikkate alınarak, dava konusu imar planının iptali istenilen kısmına yönelik inceleme yapılması ve uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekirken, imar planının tamamına yönelik hukuka aykırılıkların dava konusu parsel bakımından da hukuka aykırılık sonucu doğuracağı gerekçesiyle ve talep sonucunu aşacak biçimde dava konusu imar planının iptaline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda, taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde değerlendirme yapılarak, dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, dava konusu imar planının uyuşmazlık konusu parsele ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmeyerek salt planın tamamına ilişkin hukuka aykırılıklar gerekçe gösterilerek reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Uyuşmazlığa konu parsel yönünden dava konusu imar planının iptali istemi bakımından ise; uyuşmazlığın esasına yönelik karar verilebilmesi için öncelikle dosya kapsamında rastlanılmayan dava konusu imar planı, dayanağı üst ölçekli planlar ve önceki imar planlarına ilişkin uyuşmazlık konusu parselin işaretli olduğu plan paftalarının, plan açıklama raporunun, ilgili plan notlarının, plan lejantının, müellif yeterlik karnelerinin, askı tutanaklarının ve işlem dosyasının onaylı örnekleri ile plan değişikliği öncesinde ilgili kurumlardan alınan görüşler ile varsa değişikliğe esas bilimsel ve teknik raporların dosya kapsamına alınması gerekmektedir. Söz konusu belge ve bilgilerin dosya kapsamına alınmadan inceleme yapılması, eksik incelemeye dayalı olarak hatalı karar verilmesi sonucunu doğurabileceğinden, 2577 sayılı Yasanın 20.maddesi hükümleri uyarınca taraflara gerekli belirtme yapılarak ilgili bilgi ve belgeler istenilmelidir. Bu bakımdan, söz konusu usule uyulmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
Diğer taraftan, Danıştay Altıncı Dairesince dava dosyasına ilişkin olarak verilen 10/06/2021 tarihli, E:2020/6764 sayılı ara kararına ilişkin davalı idare yanıtından, dava konusu imar planı değişikliğine yapılan itirazların değerlendirilmesine dair belediye meclisi kararları alınarak askı ilanının yapıldığı anlaşılmakta olup, bozma üzerine verilecek kararda davacının itirazın reddi üzerine süresinde dava açılıp açılmadığı hususunun da araştırılması gerekmektedir.
Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/11/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.