Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/27598
Karar No: 2020/2999
Karar Tarihi: 20.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/27598 Esas 2020/2999 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/27598 E.  ,  2020/2999 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVALILAR : 1-... TEKSTİL SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
    2-...
    ADLARINA VEKİLLERİ AVUKAT ... ALNIAK
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 04/07/2005 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde çalışmaya başladığını ve sürekli fazla mesai yaparak çalıştığını, işverence davacının işten ayrılması için her türlü duygusal baskının yapıldığını, başkaları önünde küçük düşürücü cümleler kurulduğunu beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, manevi tazminat, yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalıların cevabının özeti:
    Davalılar vekili, davacının amirlerine hakaret ederek işyerini terk ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 124/3. maddesinde maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği düzenlenmiştir.
    6100 sayılı HMK ve yargılama hukukumuzda alacak davalarında zorunlu dava arkadaşlığı dışında, davaya dahili dava yolu ile davalı ithali mümkün olmadığı gibi bir kişinin bu şekilde davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması da mümkün değildir. Sadece husumette yanılma halinde gerçek tarafa dava dilekçesi tebliğ edilir ve taraf teşkili sağlanır.
    Somut olayda, davacı işçinin dava dilekçesinde davalı olarak Adnan Sarıtaş’ı taraf gösterdiği ancak daha sonra sunduğu dilekçesi ile işverenin ... olduğu inancı ile davayı bu şahsa yönelttiklerini fakat Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında yaptıkları araştırmada davacının işvereninin Sarıtaş Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. olduğunun anlaşıldığını beyanla davayı Sarıtaş Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.’ye yönelttiklerini ifade etmiştir. Mahkemece Sarıtaş Tekstil San. Tic. Ltd.Şti.’nin davaya dahil edilmesine karar verilerek Sarıtaş Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. ve Adnan Sarıtaş hakkında hüküm kurulmuş ise de Sarıtaş Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. ve Adnan Sarıtaş arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, davacının işvereninin Sarıtaş Tekstil San.Tic. Ltd.Şti. olduğunu öğrenmesi sonrasında mahkemeden HMK 124/3. maddesi uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunduğu kabulü ile davalı Adnan Sarıtaş taraf olmaktan çıkarılarak dava konusu alacaklardan Sarıtaş Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalı olarak sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    3-Taraflar arasında iş sözleşmesinin kimin tarafından feshedildiği hususu çekişmelidir.
    4857 sayılı İş Kanunu’na göre feshin işçi veya işveren tarafından yapılmasına bağlanan hukuki sonuçlar farklı olduğundan, fesih bildiriminin kimin tarafından gerçekleştirildiğinin belirlenmesi önem taşımaktadır. İş sözleşmesinin kimin tarafından feshedildiği belirlendikten sonra sözleşmeyi sona erdiren bozucu yenilik doğuran hak bu kişi tarafından kullanılmış sayılacağından, feshe bağlanan hukuki sonuçlar kullanan kişiye göre belirlenecektir.
    Somut olayda, davacı, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürmüş, davalı, sözleşmenin işverence feshinin söz konusu olmadığını, davacının amirine hakaret ederek işyerini terk ettiğini savunmuştur. Mahkemece, yargılama sırasında dinlenen tanık anlatımlarından ve tutanaklardan davacının işi bıraktığı kabul edilerek dava konusu kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmiş ise de karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki; davacı makine işçisi olarak 5 yıldan fazla süre ile işyerinde çalışmıştır. Davalı tarafından davaya cevapta işçinin işyerini terk ettiği ve sonrasında devamsızlık yaptığı savunulmuş, deliller arasında davacının devamsızlığına dair mazeretini bildirmesi amacıyla işverence keşide edilen ihtarname ibraz edilmiştir. Her iki taraf tanık anlatımları ve özellikle ortak tanığın beyanları birlikte değerlendirildiğinde, olayların akışına göre, davacının işverenle görüşmesi sırasında işverence işçiye kaba davranılıp çalışma ilişkisine yakışmayan bir davranış sergilendiği, işçinin küçültücü muameleye maruz bırakıldığı tartışmasızdır. İşverence sergilenen davranışlar mobbing düzeyinde olmasa da davacının kişilik hakları ihlal edilmiştir. Bu durum işçiye haklı fesih yetkisi verir. Bu itibarla iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden davacının ihbar tazminatının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmasa da kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi