5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/4796 Karar No: 2021/4009 Karar Tarihi: 24.03.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/4796 Esas 2021/4009 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen olayda, davacı idare tarafından kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili istemiyle dava açılmıştır. Dava sonucunda mahkeme davacı idare lehine karar vermiş, ancak davacı idare tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay tarafından incelenen dosyada ise öncelikle taşınmazın yenilenme çalışmaları sonrasında yeni ada/parsel numarasıyla tescil edilmiş durumda olduğu, ancak mahkemenin yenileme öncesi durum üzerinden hesap yaparak karar verdiği, mahalle adının hüküm fıkrasında yanlış yazıldığı, vekalet ücreti konusunda hükmün yanlış olduğu ve Anayasa Mahkemesi'nin Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili maddelerinde yer alan bazı hükümlerin iptal edildiği hatırlatılmıştır. Bu nedenle Yargıtay, mahkeme kararını bozmuştur. Kanun maddeleri olarak da 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gösterilmiştir.
5. Hukuk Dairesi 2020/4796 E. , 2021/4009 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Kapama ayva bahçesi niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu 1.700 m² yüzölçümlü ... parsel sayılı taşınmazın ... ada ... parsel olarak tapuya tescil edildiği, kamulaştırılan alanın 298,01m² olarak değiştiği gözetildiğinde yenileme sonrası oluşan durum üzerinden hesap yapılması ve yeni ada/parsel numarası üzerinden karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde taşınmazların değerinin yenileme öncesi durum üzerinden hesaplanması suretiyle karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın mahalle adının tapuda Karahıdırköyü olarak yazılı olduğu halde, infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm fıkrasında Karahıdır mahallesi olarak yazılması, 3-Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi, 4-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması, Gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.