Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/12090
Karar No: 2019/14711
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/12090 Esas 2019/14711 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2019/12090 E.  ,  2019/14711 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı banka tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, taşınmazı ipotek yükü ile satın alan 3. kişi borçlunun, örnek (6) numaralı icra emri tebliğ üzerine, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmemesi sebebiyle icra emri gönderilemeyeceğini, ayrıca borcun kendisi tarafından ödendiğini ve gönderilen ihtarnameye süresi içinde itiraz edildiğini ileri sürerek icra emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama sonunda, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediği, İİK"nun 148. maddesi gereğince borçluya ödeme emri gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verildiği, bu kararın alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; ipoteğin limit ipoteği olmasının ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesinin borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği, bu nedenle alacaklı bankadan İİK"nun 150/ı ve 68/b maddelerinde yazılı belgeler istenerek yine şikayetçiye de borcun ödendiğine dair iddiasını kanıtlama imkanı verilerek varsa belge ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmış ise de;
    İİK"nun 150/ı maddesinde; ""Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar"" düzenlemesi yer almaktadır.
    İİK"nun 149. maddesinde; "İcra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiği ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü bir şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan madde hükmü gereğince, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi kullanana kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine, noter aracılığı ile hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın gönderilmesi gerekir.
    Somut olayda, takip konusu ipoteğin limit ipoteği olduğu, takibin İİK"nun 150/ı maddesi gereğince başlatıldığı görülmüş ise de, dosya içeriğinden, borçlu kredi kullanan adına yöntemince yapılan bir hesap kat ihtarnamesi ve tebliğine ilişkin belgeye rastlanmamış olup, bu durumda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılması mümkün değildir.
    İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca kredi kullanan asıl borçluya, kredi ilişkisi nedeniyle hesap özeti-ihtarname tebliğ edilmemiş olduğundan, alacaklı tarafından borçlu hakkında ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir ve borçluya İİK"nun 149/b maddesine göre örnek 9 ödeme emri gönderilebilir. Bu husus kamu düzeninden olup, İİK"nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir ve mahkemece re"sen nazara alınmalıdır.
    Diğer yandan; ilgili hükümler bankalar lehine konulmuş ve borçlunun durumunu ağırlaştırıcı niteliktedir. İtiraz edilmeyen bir ihtarname ile alacaklar 68"deki belge veya ilam niteliği kazanmaktadır.
    4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"a 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; “tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir. Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüte düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir.
    Somut olayda, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile kredi kartı alacağının tahsili amacıyla limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip, borçluya İİK"nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilmiş, borçlu ise takibin iptalini istemiştir.
    Yukarıda açıklandığı üzere, kredi kartı alacağına ilişkin alacağın varlığı ve miktarı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu durumda kredi kartı alacağı bakımından, takibe dayanak belgeler ilam niteliği kazanmadığından, İİK"nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilemez. Ancak, ipotek, bu alacaklar dışında ticari nitelikteki diğer alacakları da teminat altına aldığından, takibin kredi kartı alacağı yönünden kısmen iptali halinde, bu kredi alacağının teminatsız kalması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, ipotek hakkının bölünmezliği ilkesi karşısında icra emrinin tamamının iptal edilerek yerine ödeme emri çıkarılması gerekir. Açıklanan ve kamu düzenine ilişkin olan bu hususun, borçlunun takibin iptali istemi ile yaptığı başvurusunun incelenmesi sırasında, mahkemece re"sen gözetilmesi ve icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.
    O halde, bozma kararımızın maddi hataya müstenid olduğu, maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulmasının taraflar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı anlaşılmakla, İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca kredi kullanan asıl borçluya, kredi ilişkisi nedeniyle hesap özeti-ihtarname tebliğ edilmemiş olmasının yanı sıra kredi kartı alacağı bakımından, takibe dayanak belgelerin ilam niteliği kazanmadığı dikkate alınarak bu gerekçelerle icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle iptali isabetsiz ise de, sonuçta icra emri iptal edildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 44,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi