16. Hukuk Dairesi 2016/11153 E. , 2019/1888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 19.03.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vd. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat İl...Tur. Ltd. Şti. vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 65 parsel sayılı 19.746,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, tutanak içeriğinde taşınmazın...kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 2009 yılında yapılan güncelleme çalışmaları neticesinde, taşınmazın beyanlar hanesine Yeşilotağ Turizm İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. kullanımında olduğu şerhi verilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları taşınmazın kendi kullanımlarında olduğunu öne sürerek adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir taşınmaza ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 702. maddesi uyarınca, tüm malikler tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm malikler tarafından birlikte açılması gerekir. Bir paydaşın, özellikle acele hallerde diğer maliklerin de menfaatini korumak için, bütün malikler adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir davanın tüm maliklerin katılımı sağlanmadan yürütülmesi mümkün değildir. Bu halde, diğer maliklerin de davaya katılmalarının sağlanması ya da muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Ancak, bu eksikliğin yargılama sırasında anlaşılması halinde, eksikliğin davacı tarafa süre verilmek suretiyle giderilmesi mümkündür. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince, Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacıların murisinden intikal ettiği, bütün mirasçıların birlikte davayı açmadığı, dava konusu taşınmazın terekeye dair bir mal olduğu ve terekenin iştirak halinde bulunduğu, davacıların tek başlarına dava açma sıfat ve yetkilerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usul yönünden reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davanın açılış ve dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacıların talebinin çekişmeli taşınmazın terekeye döndürülmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tarafa davada yer almayan diğer mirasçıların katılımlarını ya da muvafakatlerini sağlamaları veya terekeye temsilci atanması için dava açmaları hususunda süre ve imkan tanınmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacılara davada yer almayan mirasçıların davaya katılımlarını ya da muvafakatlerini sağlamaları veya terekeye temsilci atanması için dava açmak üzere süre ve imkan tanınmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Bu yön gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz ve davacıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz istenilen taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.