Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8287 Esas 2017/3451 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8287
Karar No: 2017/3451
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8287 Esas 2017/3451 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı taraf, davacı tarafından yapılan menfi tespit davasına karşı reddi savunarak, icra takibinin iptal edilmesi ve davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının bankadan çektiği krediye davalının kefil olduğu ve davacının borcun tamamını ödeyememesi üzerine bir kısmının kefil olarak davalı tarafından ödendiği sonucuna varmıştır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğu için, davacının bononun teminat seneti olduğunu ve bedelsiz olduğunu yazılı delille ispat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Tanık dinleme konusunda davalının muvafakatının bulunmaması sebebiyle davanın tanıkla ispatı mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Mahkemece bu sebeplerle karar verilmesi yanılgılı olduğu gerekçesiyle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: Kambiyo Kanunu (6102 sayılı Kanun) madde 1, Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) madde 58.
19. Hukuk Dairesi         2016/8287 E.  ,  2017/3451 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili hakkında davalı tarafından 15/04/2009 vade tarihli 24.872,00TL bedelli bir bonoya dayalı olarak 2010/61 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili bononun teminat senedi olduğunu, davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek, takibin iptali ile davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu senedin teminat senedi olmadığını, davacının bu yöndeki iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının bankadan çekmiş olduğu krediye davalının kefil olduğu, davacının borcun tamamını ödeyememesi üzerine bir kısmının kefil olarak davalı tarafından ödendiği, davalı kefilin krediden dolayı bankaya 10.495,45 TL ödeme yaptığı, davacının davaya konu senedi bu borç için verdiği, davacının bu icra dosyası kapsamında 23.479,00 TL ödemede bulunduğu, ödeme tarihine kadar davalının alacağının 18.229,00 TL olduğu, bu haliyle davacının 5.250,42 TL fazla ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve istirdata ilişkindir. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup, davacının bononun teminat senedi olduğunu ve bedelsiz olduğunu yazılı delille ispat etmesi gerekir. Tanık dinleme konusunda davalının muvafakatının bulunmadığı anlaşılmakla davanın tanıkla ispatı mümkün değildir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.