![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2015/18548
Karar No: 2017/17578
Karar Tarihi: 26.12.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/18548 Esas 2017/17578 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili, 6552 sayılı Kanun"un 28. maddesi ile değiştirilen 5502 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince borçlu idareye ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığından bahisle takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, usulüne uygun yapılmış bir başvuru bulunmadığı ve takip tarihinden sonra ödeme yapıldığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince duruşma talepli olarak temyiz edilmiştir.
1-Şikayette konu talep niteliği itibarıyla duruşmaya tabi işlerden olmadığından duruşma isteminin reddine,
2-Alacaklı vekilince 2577 sayılı Yasa gereği idareye ödeme talebi için 13.4.2015 tarihli başvurusu neticesinde idare tarafından 08.05.2015 tarihinde avukat vekaletname suretinin, 11.5.2015 tarihinde ise serbest meslek makbuzunun eksik olması sebebi ile bu belgelerin istenmiş olduğu anlaşılmıştır.
6352 sayılı Yasa"nın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 28/2. maddesi “... Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur..." hükmünü içermektedir.
Anılan Yasa maddesine göre İdareye yazılı olarak başvurulması yeterli olup, bu başvurunun yapıldığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. İhtilaf, icra takibine geçilmeden önce yazılı başvuru dışında ayrıca alacaklı vekilinin ilama konu alacağın ödenmesi için serbest meslek makbuzu ibraz etmesinin zorunlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu konuda 2577 sayılı Yasa"nın 28. maddesinde özel bir düzenleme bulunmadığından ilamın takibe konulması için anılan makbuzun ibrazına ilişkin sürecin beklenmesine gerek yoktur. Bu durumda Mahkemece, idarenin 30 günlük yasal ödeme süresi borçlu idareye ilk başvuru tarihi 13/04/2015 itibariyle geçtiğinden şikayetin reddi yerine kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kaldı ki, borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda, ödeme iddiasına dayanmadığı halde, talep aşılarak ödemeye dayanılarak varılan sonuç da doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.