Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4378
Karar No: 2019/5762

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4378 Esas 2019/5762 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4378 E.  ,  2019/5762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/11/2016 tarih ve 2015/372 E- 2016/492 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince verilen 05/07/2018 tarih ve 2018/315 E- 2018/705 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili Doğan Tv Digital Platform İşletmeciliği A.Ş’nin “D-Smart” markası ile ödemeli yayıncılık (pay tv) pazarında faaliyet gösterdiğini, diğer davacı ...Ş.’nin ise “D-Smart” platformunun işletmecisi ve aynı zamanda 2012-2015 UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa ve UEFA Avrupa Ligi Türkiye yayın haklarının sahibi olduğunu, davalının ise “http://amkspor.com” isimli internet sitesinin işletmecisi olup internet üzerinden spor haberciliği işi ile iştigal ettiğini, davalının internet sitesinde yayın haklarına müvekkilinin sahip olduğu maçların haksız ve hukuka aykırı olarak abone olunmaksızın şifresiz olarak nasıl izleneceğine ilişkin yayın yaptığını, bu hususun talepleri üzerine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/600 D.İş sayılı dosyasından tespit edildiğini, davacının bu eyleminin 6102 sayılı TTK’nın 54 ve devamı maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek davalının fiilinin haksız olduğunun tespitine, davalının eylemi sebebi ile uğranılan zarar karşılığı şimdilik 50.000,00 TL"nin tahsiline, hükmün kesinleşmesinden sonra gideri davalıdan alınarak kararın Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin internet sitesinde D-Smart kanalından yapılan yayının şifresinin nasıl kırılacağı veya D-Smart kanalı üzerinden nasıl şifresiz izleneceği yönünde bir bilgi verilmediğini, sadece maçı zaten yayınlayacak olan uydu üzerinden yayın yapan diğer kanal bilgilerinin okuyucu ile paylaşıldığını, paylaşım yapılması amacının kamu yararı olup davacı yana zarar vermek amacı ile değil D-Smartı bulamayan izleyiciye alternatif imkan sunmak için bilgi verildiğini, dava konusu maç yayınının kamunun ilgisine haiz olması sebebiyle haber niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tespit dosyasında yer alan bilirkişi raporu incelendiğinde davalının eyleminin sadece Galatasaray-Borussia Dortmund maçının uydudan şifresiz yayınlandığına ilişkin haberi internet sayfasından duyurduğu, esasen davacının zararını oluşturan eylemde bulunanın bunu haber olarak duyuran davalı değil şifresiz bir şekilde yayın yapan kanallar yahut ücret karşılığı sunduğu hizmetteki sistemsel sıkıntılar olduğu, zarardan dolayı davalının doğrudan sorumluluğunun olduğunun ve eyleminin haksız rekabet olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davalının eylemin yasal sınırlar içinde bilgilendirme amaçlı olduğu, yasada tanımlanan haksız rekabet kapsamında olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı tarafın maç yayın lisansına dayalı olarak elde ettiği tv de gösterim hakkının ihlali sebebiyle haksız rekabetin tespiti ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    03.03.2004 tarih ve 5101 sayılı K. ile değişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 80/I-1-C maddesi uyarınca, radyo ve televizyon kuruluşlarına, gösterdikleri performans nedeniyle değil, yayın için gerekli mali, teknik ve büyük organizasyona dayanan yüksek ve riskli yatırımı gerçekleştirmeleri karşılığı olarak bağlantılı hak sahipliği tanınmıştır (Ü.Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuk, s.281). Söz konusu kuruluşların; gerçekleştirdikleri yayınlar üzerinde, yayınlarının tespit edilmesine, diğer yayın kuruluşlarınca eş zamanlı iletimine, gecikmeli iletimine, yeniden iletimine, uydu veya kablo ile dağıtımına izin verme veya yasaklama, özel kullanımlar hariç olmak üzere, yayınlarının herhangi bir teknik veya yöntemle, doğrudan veya dolaylı bir şekilde çoğaltılmasına ve dağıtımına izin verme veya yasaklama, yayınlarının umuma açık mahallerde iletiminin sağlanmasına izin verme veya yasaklama, tespit edilmiş yayınlarının, gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda yayınlarına ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma iletimine izin verme ve haberleşme uyduları üzerindeki veya kendilerine yöneltilmiş olan yayın sinyallerinin diğer bir yayın kuruluşu veya kablo operatörü veya diğer üçüncü kişiler tarafından umuma iletilmesi ve şifreli yayınlarının çözülmesine ilişkin izin verme veya yasaklama hususlarında münhasıran ve mutlak hak sahibidirler.
    Yayıncı kuruluşların yaptıkları maç yayınları üzerinde de FSEK 80/I-1-C maddesi uyarınca mutlak hak sahipliği söz konusudur. FSEK 80/son maddesi uyarınca, maç yayını yapan yayıncı kuruluşların, aynen eser sahipleri gibi tecavüzün ref"i, tecavüzün men"i ve tazminat davası haklarından faydalanma hakkı bulunmaktadır.
    Yayın kuruluşları, sahip oldukları umuma iletim haklarını, FSEK 52.maddesine uygun olarak hangi ölçüde kime lisans yoluyla devretmiş ise lisans alanlar o ölçüde bu hakkı kullanabilirler. Lisans yoluyla bir hakkı devir alanlar ise aynen yayıncı kuruluş gibi o esere yönelik tecavüzlerin ref’ini talep edebilecektir.
    Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Avrupa’daki çeşitli ülkelerin futbol takımlarının kendi aralarında yapmış oldukları maçları organize eden kuruluş olarak onlarla yaptıkları sözleşmeler çerçevesinde futbol karşılaşmalarının radyo ve televizyonda yayınlanması yetkisini elinde bulundurduğu ve onun adına yayın lisanslarını pazarlayan Osmose S.A’nın, her bir ülkede yayıncı kuruluşlarla sözleşme yaparak, maç yayınlarının o ülkede yayınlanması lisans hakkını bir başka yayıncı kuruluşa devrettiği, Türkiye’deki yayın lisansı haklarını ise 2012-2015 yılları arasında davacı tarafa devrettiği ve davacıların söz konusu maçların anılan zaman diliminde Türkiye’deki yayın tekelini meşru olarak elinde bulundurduğu, davacıların ise şifre ile izlenebilen tv kanalı üzerinden bu maçları abonelerine izlettiği anlaşılmaktadır.
    Davacıların söz konusu yayın haklarına dayalı olarak, FSEK 66 vd. uyarınca, esere yönelik muhtemel tecavüzlerin önlenmesini ve var olan tecavüzlerin de men’ini talep etme hakları bulunmaktadır.
    Somut olayda, internet üzerinden spor haberleri veren spor gazetesi faaliyeti içre eden davalı şirketin kendisine ait internet sitesinde 22.10.2010 tarihinde yayınlanan haberde, davacıların üzerinde yayın tekeli bulunan futbol karşılaşmalarının internet üzerinden nasıl izlenebileceğini anlatan bir link verdiği, söz konusu linke tıklandığında ise maçların başka ülkelerdeki hangi uydu üzerinden yayın yapan tv kanallarında ve hangi frekanslarda şifresiz olarak izlenebileceğine ilişkin bilgiler sunduğu, bu sayede kendi izlenirlik ve takip edilirlik oranını arttırmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Oysa söz konusu maçların yayın tekeli davacılarda olduğuna, davacının ise çeşitli teknik ve hukuki vasıtalarla, bağlantılı hakka tecavüz niteliğindeki maç yayınlarına Türkiye’den erişiminin önlenmesini talep etme hak ve yetkisi bulunmaktadır.
    Davalı şirketin, maçların şifresiz izlenebileceğine ilişkin duyurusu, doğrudan davacı şirketlerin bağlantılı hakkını ihlal mahiyetinde olmasa bile, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda anlatılan ilkeler doğrultusunda davalı eyleminin 6102 sayılı TTK’nın 54.maddesi uyarınca, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranış, 55/1-a-8 ve 55/1-b.maddeleri uyarınca da, davacıların potansiyel müşterilerinin karar verme özgürlüğünü engelleme ve var olan müşterileri de sözleşmeyi sona erdirme gibi haksız rekabet niteliğinde bir eylem niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin hatalı gerekçeyle davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle temyiz eden davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 24/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi