Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4349
Karar No: 2019/5760
Karar Tarihi: 24.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4349 Esas 2019/5760 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4349 E.  ,  2019/5760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davadaİstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/04/2018 tarih ve 2016/34-2018/332 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekillerinin tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 26.647, TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin kredi kartıyla üçüncü şahsa altın sattığını, davalı bankanın satım bedelinin 10.596.90 TL"lik kısmına kredi kartının sahteliği gerekçesiyle bloke koyduğunu, müvekkilinin tahsil için açtığı davanın sonuçlanarak 2011 yılı içinde alacağını faiziyle tahsil ettiğini, 2001 yılında satım işlemi yaptığını, satış tarihindeki altın değeri ile tahsil tarihindeki altın fiyatları esas alındığında munzam zararının sabit olduğunu, BK"nın 105. maddesi uyarınca davalının oluşan munzam zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, 40.000.00 TL"nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
    Davalı vekili, davacının işyerine müvekkilinin POS cihazının takıldığını, kredi kartıyla yaptığı satışlara ilişkin itiraz gelmesi sonucu bloke konulduğunu, davalının charge back süresini beklemeden dava açtığını, görülen dava sonucu müvekkilinin icra kanalıyla davacının alacağını faiziyle ödediğini, munzam zararının oluşmadığını, salt altın fiyatlarına göre de zararın belirlenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, sahtecilik ihbarı sonrasında Uluslar Arası Kredi Kartı Kuruluşları kurallarına göre davalı bankanın işlemle ilgili olarak davacı adına tahakkuk eden para üzerinde 2 yıllık süre ile sınırlı olarak bloke koyma hakkı olduğu, her ne kadar davacı taraf bu süreyi beklemeden tahsil davasını erken açmış ise de anılan sürenin yargılama sırasında dolduğu, davalının bu sürede ve sonrasında da bloke edilen parayı iade etmediği, davalının aleyhine erken tahsil davası açılmasına rağmen 2 yıllık süre dolduktan sonra davacıya kredi kartıyla yaptığı satış bedelini ödeme imkanı varken bu imkanı kullanmadığı ve davacının alacağını geç almasına neden olduğu, bu nedenle davalının geç ödemede kusurlu olduğu, bilirkişi raporuna göre 25/09/2001 tarihinde has altının gram fiyatının 14,885 TL 30/05/2011 tarihinde ise has altının gram fiyatının 78,800 TL olduğu, davacının bloke konulan 10.596,90 TL ile 28/09/2001 tarihinde 731,57 gram has altın alabileceği, 30/05/2011 tarihinde ise bu miktar ile 134,47 gram has altın alabileceği, bu durumda aradaki zararın 597,10 gram karşılığı 47.051,48 TL olduğunun hesaplandığı, davalının takip dosyasında ödediği faiz miktarının takip öncesi işlemiş faiz 18.674,68 TL ve takip sonrası işlemiş faiz 5.040,89 TL olmak üzere 23.715,57 TL olduğu, bu miktarın ise davacının zararı olarak hesap edilen 47.051,48 TL"den tenzili sonucu munzam zararının 23.335,91 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 23.335,91 TL nin 01/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava munzam zararın tazminine ilişkindir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Mahkemece, Dairemizin 09/12/2014 tarih 2014/731 E.-2014/19357 K. sayılı ilamı gereğince alınan bilirkişi kök raporu doğrultusunda davacının zararı 47.051,48 TL kabul edilip, bu miktardan davacının davalı hakkında başlattığı icra takibi dosyasına davalının yatırdığı toplam 23.715,57 TL faiz düşülerek kalan 23.335,91 TL nin tahsiline karar verilmiştir. Munzam zararın kanundaki tarifinden de anlaşıldığı üzere alacaklının BK"nun 105.maddesine dayalı zararının net bölümünün, kanıtlanacak mal varlığı azalmaları veya kazanç yoksunluğu yahut her ikisinden oluşan zarar miktarından borçlunun ödediği yahut ödemeye mahkum edildiği temerrüt faizinin düşülmesi suretiyle tesbiti gerekir. (prof. Dr Hayri Domaniç Faizle Karşılanamayan Zararların Giderilmesini Sağlayan BK. l05 ve Diğer Hükümler sh.71) Ancak, dosya içinde bulunan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Dairemizin 2009/8598 E.-2011/1430 K. sayılı ilamı ile onanıp, karar düzeltme talebinin reddi ile kesinleşen 2008/10 E. 2008/527 K. sayılı kararında davanın kabulü ile 10.596,90 TL.nin 28/09/2003 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu durumda, davalının 28.09.2003 tarihinde ödemesi gereken 10.596,90 TL"yi ödemediği ve bu suretle temerrüte düştüğü kabul edilip 28.09.2003 tarihinde bu parayla kaç gram altın alabileceği; bilahare ise bu parayı tahsil ettiği 30.05.2011 tarihinde kaç gram altın alabileceği bulunarak aradaki altın farkı miktarı esas alınarak Türk Lirası zararının belirlenmesi; bu zarar tutarından icrada tahsil ettiği 23.715,57 TL faiz getirisinin düşülerek ne zararın tespiti, ancak, bulunan bu miktardan da Dairemizin yerleşmiş kararları 19.06.2015 gün ve 2015/2100 E. 2015/8550; 29.11.2004 gün ve 2004/2420 E. 2004/11645 K. gereğince ülkede gerçekleşen enflasyondan herkesin etkilenebileceği gözetilerek BK"nın 42-43. maddeleri gereğince makul miktarda hakkaniyet indirimine gidilerek hüküm kurulması gerekirken temerrüt tarihinin 28.09.2001 olarak kabul edilmesi ve takdiri indirim nedeninin gözönüne alınmaması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/09/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, munzam zarar istemine ilişkindir.
    Davacının kesinleşen dava sonucu aldığı 10.596,90 TL ana para 23.715.57 TL faiz olmak üzere toplam (34,312,47 ) TL karşılığı alacağı altın miktarı belirlenerek bu miktarın 09.03.2003 tarihinde alacağı altın miktarından indirilip bakiye altın miktarı karşılğı TL"nin hesaplanarak tahsiline karar verilmesi gerekirken, ana para ile alacağı altının hesaplanıp, temerrüt tarihindeki altın miktarından indirimi ve kalem miktarın TL"ye çevrilip, bu miktardan faizin indirimi, bozma kararı ile oluşumu kazanılmış haklarada aykırı olmuştur. Bu nedenle çoğunluğun bu hususları göz önüne almayıp bozma kararına katılmıyorum.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi