Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4080
Karar No: 2020/6682
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4080 Esas 2020/6682 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, mirasbırakan babalarının 13 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının tamamının kızlarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak kendinden önce ölen oğlu'nun olma davalı torunlarına satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ancak temyiz sonucu karar bozulmuştur. Dosya incelendiğinde, temlikin tek erkek çocuğundan olma erkek torunlarına mal kaçırmak amacıyla yapıldığı, başka bir ifade ile mirasbırakanın yaptığı temlikin muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararda, muvazaanın nisbi muvazaaya örnek verilerek açıklanmıştır. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarının bulunmaması nedeniyle, gizli bağış sözleşmesi geçersiz kabul edilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2019/4080 E.  ,  2020/6682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından başvurunun esastan redddine dair verilen karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan babaları ..."un 13 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının tamamını kızlarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak kendinden önce ölen oğlu ..."den olma davalı torunlarına satış suretiyle temlik ettiğini, temlik tarihinde kira gelirinin olduğunu, satış bedelinin terekeden çıkmadığını, davalıların temlik tarihinde yirmili yaşlarda maaşlı işçi olduklarını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranınında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, taşınmazın dava dışı 1/2 payının ölü babalarından miras kaldığını, mirasbırakanın hakları olan kira paralarını vermemesi nedeniyle dava konusu 1/2 payı mirasbırakandan satın aldıklarını, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının da bulunduğu, dava konusu 1/2 payın satışının gerçek olduğu, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından temlikteki amacın mal kaçırmak olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1934 doğumlu mirasbırakan ..."un 17.06.2014 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı kızları; ..., ..., ... ve ... ile kendinden önce 2003 tarihinde ölen oğlu ..."den olma davalı torunları; ..., ... ve ..."ın kaldığı, mirasbırakanın maliki olduğu 1227 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının tamamını 27.11.2012 tarihinde 1/6"şar payla ve 58.333,33"er TL bedelle davalılara sattığı, temlik edilen 1/2 payın temlik tarihi itibarıyla değerinin 347.500 TL olarak hesap edildiği anlaşılmaktadır.Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda; davacı tanıklarının, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını, damatlarını sevmediğini, davalıların mirasbırakanları ... ile birlikte çalıştığını beyan ettikleri, davalıların satın alma savunmasını destekler delilinin bulunmadığı, öte yandan taşınmazın satın alındığı bildirilen değer ile keşfen belirlenen temlik tarihindeki değeri arasındaki farkta yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde; temlikin tek erkek çocuğundan olma erkek torunlarına mal kaçırmak amacıyla yapıldığı, başka bir ifade ile mirasbırakanın yaptığı temlikin muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ...2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi