22. Hukuk Dairesi 2016/15521 E. , 2019/13006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde çalışmakta iken, tek taraflı fesih işlemi ile 406 sayılı Yasanın ek-29 vd. İle 4046 sayılı yasanın 22. maddesi hükümleri uyarınca başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan davacının maaş nakil ilmühaberinde esaslı hata yapıldığı maaş nakil ilmühaberinin, denge tazminatının , enflasyon farkının ve ikramiyenin yansıtılmaması sebebi ile hukuka aykırı düzenlendiğinin tespiti ile maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesine ve ücretine yansıtılmayan denge tazminatı alacağından 2.000,00 TL nin davalıdan tahsiline dair ... 3. İş Mahkemesinin 2011/540 sayılı dosyasında açılan davada alınan bilirkişi raporu ile alacağın sabit hale geldiğini, davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebi ile reddine karar verildiğini, aynı mahiyette açılan davada görev yönünden uyuşmazlık husule geldiğini, uyuşmazlık Mahkemesince bu konudaki davanın iş Mahkemesinde görülmesine karar verildiğini, ... 3. İş Mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit hale gelen alacağın tahsili için ... 19. İcra Müdürlüğünün 2011/540 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile davalı hakkında %20"den az olmamak üzere icra inkar k tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, kurum işleminin yürürlükteki mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-b. maddesi uyarınca "yargı yolunun caiz olmaması" sebebiyle aynı Kanunun"un 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerin görevi kanunla belirlenmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin, 01.04.2014 tarihli 2014/327 esas, 2014/367 karar sayılı kararı, 03.03.2014 tarihli ve 2014/191 esas, 2014/236 sayılı kararı ile ve devamı emsal kararlarında özel hukuk hükümlerine göre çözülecek bir dava bulunduğundan adli yargı yerinin görevli olduğu kararı verilmiştir.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi hakkında Kanun"un 29. maddesinde, bölümlerin ve genel kurulun kararlarının kesin olduğu, 30. maddesinde ise görev konusundaki ilke kararlarının, uyuşmazlık mahkemesini ve bütün yargı mercilerini bağlayacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlık mahkemesinin gerek görev gerek hüküm uyuşmazlığı konusunda verdiği kararların kesin olduğu, ilgili yerleri ve kişileri bağladığı, geciktirilmeksizin uygulanması gerektiği görülmektedir. Buna göre kararlara karşı kanun yollarına başvurulamayacak ve düzeltme istenemeyecektir. Uyuşmazlık mahkemesinin görevli saydığı mahkeme göreve ilişkin kurallar da değişiklik olması durumu hariç yeniden görevsizlik kararı veremeyecektir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin kararlarına istinaden dairemizce yapılan değerlendirmede, her ne kadar Uyuşmazlık Mahkemesin"ce verilen kararlar ilke kararı niteliğinde değilse de; mahkemenin çok sayıda dosyada aynı yönde karar verdiği dikkate alınarak adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Buna göre, dava dosyası ve Uyuşmazlık Mahkemesi"nin bir çok kararı birlikte irdelendiğinde; uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.