8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/16454 Karar No: 2017/17563 Karar Tarihi: 26.12.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/16454 Esas 2017/17563 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/16454 E. , 2017/17563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Vesayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün kısıtlı adayının annesi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR Davacı ... vekili, vekil edeninin annesi ..."ın rahatsız olup en son vasisinin ...olduğunu, vasi ....in vefat ettiğini açıklayarak vekil edeninin annesine vasi olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, ..."ın TMK"nun 405.maddesi uyarınca kısıtlanmasına, kendisine kızı ..."ın vasi olarak atanmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, kısıtlının annesi ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile eksikten getirtilen dosyaların incelenmesinden, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 28.09.2006 tarih, 2006/984 esas-2006/1179 karar sayılı kararı ile ..."ın hacir altına alınmasına, kendisine babası ....."in vasi olarak atanmasına karar verildiği, vasi..."in 20.10.2014 tarihinde vefat etmesi üzerine, kısıtlının annesi ... tarafından 30.10.2014 tarihinde ... hakkında vasi tayinine ilişkin dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde ... .....Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 23.12.2014 tarih, 2014/855 esas-2014/1039 karar sayılı kararı ile ..."ın kısıtlılık halinin devamı ile kendisine annesi ..."in vasi olarak atanmasına karar verildiği ve kararın 27.02.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Temyize konu eldeki dava kısıtlının kızı tarafından 09.06.2015 tarihinde açılmıştır. Anılan tarihte ..."ın 27.02.2015 tarihinde kesinleşen kararla kısıtlılık halinin devamına ve kendisine vasi atanmasına karar verildiği belirlendiğine göre, kısıtlı kişinin yeniden kısıtlanmasına karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Yukarıda açıklanan durum karşısında davacı ..."ın dilekçesinin vasinin kişiliğine itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 422. maddesinde vasinin şahsına-sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevinin, öncelikle vesayet makamı olan.... sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamına ait olduğu; Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde de, denetim makamı görevinin.... asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu hükme bağlandığından; davacı ..."ın dilekçesinin vesayet makamının atadığı vasinin şahsına karşı itiraz olarak kabul edilip yapılan bu itirazların öncelikle... sulh hukuk mahkemesince değerlendirilmesi, itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamı olan .....asliye hukuk mahkemesine gönderilerek denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine İADESİNE, SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle vasinin şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın yukarıda açıklanan doğrultuda gereği yapılmak üzere MAHKEMESİNE İADESİNE, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.