Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22001
Karar No: 2017/17562
Karar Tarihi: 26.12.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/22001 Esas 2017/17562 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/22001 E.  ,  2017/17562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görevsizlik karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ......vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 02.06.2006 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşen görevsizlik kararı üzerine ....Aile Mahkemesi"ne gönderilen davada, Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair ilk kararı, davacı vekili ile davalı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 07.07.2011 tarih, 2011/2854 esas-2011/3996 karar sayılı kararı ile “...Somut olayda her iki taraf çalıştığına göre evlilik birliği içinde çalışma karşılığı edinilen mallara katkıda bulunduklarının kabulü gerekir. Mahkemece, evlilik birliği içinde davalı üzerine alınan dava konusu taşınmazlar ve dava dışı davacı adına kayıtlı .. Mahallesindeki taşınmaz arasında denkleştirme yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan hesaplama usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Zira, dava yukarıda yazılı davalı adına kayıtlı olan ve devredilen taşınmazlara ilişkindir. Davalı vekili, öncelikle davacının katkısı bulunmadığından davanın reddini, aksi halde katkı payı alacağı belirlenirken vekil edeni tarafından davacıya devredilen . Mahallesindeki 410 ada 1 parselde 11 numaralı meskenin davacının alacağından düşülmesi gerektiğini ileri sürerek takas ve mahsup isteğinde bulunmuş ise de; böyle bir isteğin değerlendirmeye alınması için istekte bulunan kişinin de yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılmak suretiyle açmış olduğu bir davanın olması ve bu isteğe bağlı olarak belirlenmiş ve kanıtlanmış bir alacağın bulunması gerekir. Diğer bir anlatımla; sadece takas ve mahsup isteğinde bulunmak yeterli değildir. Davacı adına kayıtlı ve dava konusu olmayan, buna ilişkin usule uygun açılmış dava veya karşı dava da bulunmayan ve belirtilen taşınmazın hesaplamaya dahil edilerek katkı payı alacağının belirlenmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle boşanmaya ilişkin dosyanın getirtilerek taraflar arasında mal rejiminin sona erdiği tarihin saptanması, dava konusu edinme tarihleri dosya arasında belirtilmeyen bir kısım taşınmaza ilişkin tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, kooperatif üyeliği yoluyla edinilen taşınmazların kooperatif üyelik, aidat ve ödeme tarihleri ile fiilen teslim tarihlerinin ilgili kooperatif yönetimlerinden, tasfiye halinde iseler tasfiye kurullarından istenilerek davaya konu tüm taşınmazların edinim tarihlerinin belirlenmesi, tarafların gelir bilgilerine kısmen ulaşılamadığı bildirildiğine göre bu hususta varsa taraflara ellerinde bulunan belgeleri ibraz etmek üzere süre ve imkan tanınması ve bulunduğu takdirde tarafların gelir bilgilerinin evlenme tarihlerinden başlayarak dava konusu taşınmazların edinildiği tarihleri de kapsar şekilde nazara alınması, davalı taraf uyuşmazlığa konu-3.kişilere satışla devredilen yazlıkların satış bedelinin ...’de mevcut tripleks evin yapımına harcandığını savunduğuna göre TMK.nun 6 ve 222.maddesi hükümlerine göre ispat yükümlüsü olan davalıya bu konuda mehil verilmesi ve delillerinin toplanması, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davaların kamu düzeni ağırlıklı davalar olduğu hususunun gözönünde bulundurularak, toplanan deliller, getirtilecek boşanma dosyalarıyla varsa saptanan olgular ve dosya içinde mevcut bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi, bundan sonra gerektiği takdirde dosyanın katkı payı alacağının hesaplanması bakımından bir hukukçu, mali müşavirden oluşacak bilirkişilere tevdii ile kocanın 743 sayılı MK.nun 152. maddesi hükmü uyarınca aileyi geçindirme yükümlülüğünün ve tarafların sosyal konumları gereği kişisel giderlerinin göz önünde bulundurularak, dava konusu taşınmazların edinme tarihleri itibarıyla eşlerin her birinin yapabilecekleri tasarruf miktarının belirlenerek katkı oranlarının tespit edilmesi ve niza konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle belirlenen değerleriyle çarpılarak katkı payı alacağı miktarının saptanmasıdır...” gereğine işaret edilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, açılan davanın katkı payı alacağı isteğine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığa 743 sayılı TKM hükümleri ile mülga 818 sayılı BK (6098 sayılı TBK) hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu durumda eldeki davanın aile hukukundan doğan dava ve işlerden sayılmadığı, davanın genel mahkemelerden Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmişse de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; TMK"nun 179.maddesi hükmüne göre, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 225/2. maddesine göre de, evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; 19.08.1982 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 25.07.2002 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 14.04.2005 tarihinde kesinleşmesiyle sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.
    Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca, mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlükte bulunduğundan görülmekte olan davada Aile Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Bu açıklama karşısında; Mahkemece, işin esasının incelenmesi gerekirken, uyuşmazlık yanlış nitelendirilerek davanın Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
    peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi