11. Hukuk Dairesi 2018/4275 E. , 2019/5757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/10/2017 tarih ve 2016/368 E. - 2017/374 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/05/2018 tarih ve 2017/1722 E. - 2018/551 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Kurum nezdinde tescilli 30. sınıf ürünleri içeren 1984/83130 numaralı ve 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2008/69713 numaralı “CİNO” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının “BİSCİNO” ibareli markanın adına tescili için 2015/56027 başvuru numarası ile davalı Kuruma başvuruda bulunduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın nihai olarak YİDK’in 01/08/2016 tarih 2016-M-7434 sayılı kararı ile reddedildiğini, taraf markalarının aynı emtia grubunda karıştırılacağını, başvurunun kötü niyetli yapıldığını ileri sürerek YİDK’in 01/08/2016 tarih 2016-M-7434 sayılı kararının iptali ile davalı şirket markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Modern Çikolata Gıda San. ve Tic. A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
Davalı Kurum vekili, davacı ve diğer davalı markaları arasında ortalama e tüketici nezdinde görsel, işitsel ve kavramsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açacak benzerlik olmadığını, markadaki esaslı unsurun “BİSCİNO” ibaresinin tamamı olduğunu, markanın bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, itiraz aşamasında başvurunun kötü niyetle yapıldığına dair deliller sunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun “CİNO” ibaresi olduğu, bu ibarenin somut ve soyut ayırt edicilik vasfının bulunduğu, taraf markaları arasındaki farkın davalının başvuru markasının önüne “BİS” ibaresinin eklenmesinden oluştuğu, ancak bu farkın görsel ve sescil olarak markaları farklılaştırmadığı, markaların bağlantı kurulabilecek düzeyde benzer olduğu, markaların ilk hecelerinin farklı olmasının iki işaret arasında var olan genel izlenimden doğan benzerliğin etkilerini geri plana atmaya yeterli olmadığı, “BİSCİNO” ibareli markanın davacının markalarının serisi olarak algılanacağı, davalı şirket markasının davacının “CİNO” ibareli seri markalarının arasına sızmış bulunduğu bulunduğu, başvurunun da 30. sınıf ürünleri içerdiği, başvuru kapsamındaki malların davacı markalarındaki mallarla aynı türden olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne YİDK’in 2016-M-7434 sayılı kararının iptaline, marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Karar, her iki davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 24/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.