16. Ceza Dairesi 2019/1476 E. , 2021/3666 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
... yönünden 22.07.2016, ... ve
... yönünden 16.01.2017
Hüküm : Tüm sanıklar yönünden TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri
uyarınca mahkumiyet hükümlerine yönelik
düzeltilerek istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık ..."ın duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanık ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ..."ın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün “1)a)” bendinin 2. fıkrasında yer alan “3713 sayılı yasanın 5. maddesi ” ibaresinin çıkarılarak yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
1-... yönünden;
a-UYAP üzerinden yapılan incelemede sanık hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan açılan Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/1091 esas sayılı kamu davasının derdest olduğu görülmekle; TCK’nın 314/1. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçu ile TCK’nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçu arasındaki hukuki ilişki dikkate alındığında her iki dava dosyası birleştirilerek deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
b-Sanık hakkında tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
2-... ve ... yönünden;
a-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin
savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; sanık ...’ın soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan ederek sanık ... hakkında beyanlarda bulunduğu anlaşılmakla, sanıkların aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle aralarında menfaat çatışmasının oluştuğu nazara alınmadan; sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafii tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
b-Soruşturma ve kovuşturma aşamasında örgütle irtibatına ilişkin birtakım bilgiler veren sanık ..."ın temyiz aşamasında 21.05.2021 tarihinde dosyaya sunduğu dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği, örgütle irtibatına ilişkin birtakım bilgiler verdiği, beyan ve teşhise imkan tanınması halinde faydalı bilgiler vereceğini bildirmesi karşısında, duruşmada hazır edilerek etraflıca beyanları alınıp, verdiği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı, eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK"nın 221/4-2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
d-Kabul ve uygulamaya göre de;
aa-Sanıklar hakkında tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
bb-Sanıkların Zaman Gazetesi aboneliğinin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
cc-Şüpheli sıfatıyla beyanı alınan Yaşar Yıldırım"ın sanık ..."ın önerisiyle kendisine ait boş dükkanın 2-3 yıl Zaman bürosu olarak kullanıldığını beyan etmesi karşısında dosya kapsamıyla uyuşmayacak şekilde sanık ..."ın kendisine ait olan boş dükkanını Zaman Gazetesinin bürosu olarak herhangi bir ücret almaksızın kullandırdığı şeklinde gerekçeye yer verilmesi,
3-... yönünden;
a-CMK"nın 217. maddesi uyarınca hakim kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve tartışılmış delillere dayandırabilir hükmü karşısında; hükümden sonra istinaf aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılmaksızın hükme esas alınan ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının CMK"nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
b-TCK"nın 314/2. maddesi gereğince sanık hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulduğu halde ""takdiren ve teşdiden ceza tayini"" yazılması ve gerekçeli kararda sanık hakkında alt sınırdan cezalandırıldığının belirtilmesi suretiyle hükümde ve gerekçede çelişki oluşturulması,
c-Sanık hakkında tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
d-Gözaltı tarihinin gerekçeli karar başlığında 16.01.2017 yerine 16.11.2017 olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve sanıklar ..., ... müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, sanık ..."ın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Sinop Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi