Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3403
Karar No: 2015/2773
Karar Tarihi: 27.02.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/3403 Esas 2015/2773 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/3403 E.  ,  2015/2773 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı; 31.03.2008-14.03.2011 tarihleri arasında belirsiz süreli iş akdi ile gıda teknikeri olarak ..."nde aralıksız olarak çalıştığını, yapılan işin sona ermesi nedeniyle iş akdinin 14.03.2011 tarihinde bildirimsiz olarak feshedildiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, haftanın 6 günü sabah 07:00"den 20:00"ye kadar çalışmak suretiyle fazla mesai yaptığını ve fazla mesai ücretinin ödenmediğini, ..."lerin tamamında çalıştırıldığını ve bunların ücretlerinin de ödenmediğini, ücretinin 1.200,00 TL olmasına rağmen ..."ya asgari ücret ödendiğinin bildirildiği, çalışması süresince servis imkanı sağlanmadığı gibi ücretinin de ödenmediği belirterek kıdem (10,00 TL) ve ihbar (10,00 TL) tazminatları ile yıllık izin (10,00 TL), fazla çalışma(10,00 TL), ... (10,00 TL) ve servis (10,00 TL) ücretleri alacakları toplamı olan 60,00 TL"nın her bir alacak açısından muaccel oldukları tarihten itibaren kıdem tazminatı açısından en yüksek mevduat faizi diğer alacaklar yönünden yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
    Davalı; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının asıl işvereni olmadıklarını, yüklenici firmalar ile aralarında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının özlük haklarından yüklenicinin sorumlu olduğunu, davacının halen ...de çalıştığını, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacıya fazla çalışma yaptırılmadığını, ... günlerinde çalıştırıldığında ücretinin ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını, davacının talep ettiği alacakların faiş olduğunu ve faiz oranları ile başlangıç tarihlerini kabul etmediklerini, hakkını kötüye kullandığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme, davacının davalı işverene bağlı işyerinde 01.04.2008 - 14.03.2011 tarihleri arasında çalıştığı, davalının, davacının iş akdini haklı bir nedenle feshettiğini ispatlayamadığı, tanık beyanları ile fazla çalışmanın ispatlandığını, davacının günlük 3 saat fazla çalışma yaptığı, fazla çalışma bedellerinin ödendiğini davalının ispatlayamadığı,davacının tanık beyanlarına göre dini bayramlarda 1 gün, resmi tatil günlerinin tamamında çalıştığı, davacının 4 gün yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacının talep ettiği dava konusu işçilik alacaklarının alt işveren tarafından ödenip ödenmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Somut olayda; ihbar olunan tarafından ...İş Mahkemesi"nin dosyasından davacıya ödeme yapıldığı iddiasında bulunulduğundan davacı isminden bu mahkeme dosyasına ulaşılmak suretiyle ilgili dosya getirtilerek yargılama aşamasında dikkate alınmadığından, ayrıca ..."nın 21.05.2009 tarihli dekontundan kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin ödeme yapıldığı iddiası da dikkate alınmadan ve buna ilişkin hesaplama yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
    3-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
    Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.
    Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
    İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırbeş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırkbeş saate kadar olan çalışmaları “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılır (İş Kanunu, Md. 41/3). Bu şekilde fazla saatlerde çalışma halinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlasıdır.
    4857 sayılı Yasanın 41 inci maddesinin dördüncü fıkrası, işçiye isterse ücreti yerine serbest zaman kullanma hakkı tanımıştır. Bu süre, fazla çalışma için her saat karşılığı bir saat otuz dakika, fazla süreli çalışmada ise bir saat onbeş dakika olarak belirlenmiştir. Bu sürelerin de sözleşmelerle attırılması mümkündür.
    Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir. İşçiye her ay ödenen ücret içinde fazla çalışmaların bir kısmının yer aldığı taraflarca kabul edildiğine göre 270 saatin 12 aya bölünmesi sonucu belirlenen 22.5 saat, her ay için kanıtlanan fazla çalışma süresinden indirilmelidir. İşçinin fazla çalışmasının kanıtlanamadığı veya çalışmaların karşılığının tam olarak ödendiği aylar için böyle bir indirime gidilmez.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde bir indirime gidilmemelidir.
    Somut olayda; dosyadaki 03.05.2010 ile 20.05.2010 tarihli işe giriş, çıkış kayıtlarını gösterir iş yeri kayıt belgesi değerlendirilmeden, bu belgeye ilişkin davacı ve tanıkların beyanları alınmadan ve belgeler kendilerine gösterilmeden dosyadaki beyanlara göre hesaplama yapılması ve bu saatler dışında çalışma yapıldığı beyanlarının değerlendirilmesi bakımından özellikle tanıklardan bu çalışma saatleri öncesi ve sonrasında ne için çalışma yapıldığına ilişkin beyanları alınarak sunulan iş yeri kayıtları dikkate alınmadan hesaplama yapılması, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

    O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 27.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi