Esas No: 2018/5183
Karar No: 2021/12563
Karar Tarihi: 16.11.2021
Danıştay 6. Daire 2018/5183 Esas 2021/12563 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5183
Karar No : 2021/12563
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 29/11/2017 günlü, E:2016/285, K:2017/10110 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının faize ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 29/11/2017 günlü, E:2016/285, K:2017/10110 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava; İzmir İli, Çeşme İlçesi, ... Mahallesi, … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında kısmen yol alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazın yol alanı olarak belirlenen kısmının değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 412.965,91-TL'nin adli yargıda açılan dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince davanın kabulüne, kabul edilen 412.965,91-TL'nin davanın açıldığı 12/12/2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından esas yönünden, davacı tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 28/03/2018 tarihli, E:2016/196, K:2018/34 sayılı kararıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Geçici 11. maddenin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Öte yandan, Anayasa Mahkemesi'nin 20/12/2018 tarihli, E:2016/181, K:2018/111 sayılı kararıyla, Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinin birinci fikrasının ilk cümlesi dışındaki kısımlarının Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bu itibarla; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinin yukarıda açıklanan kısımlarının ve Geçici 11. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması karşısında, temyize konu kararda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde sayılan nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan; aynı Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında: "Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verilir." hükmüne yer verilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarından farklı olarak; 3194 sayılı Kanun kapsamında açılan davalar olduğundan hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibarıyla talep edilen miktar için dava tarihinden, miktar artırım (ıslah) dilekçesiyle artırılan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; temyize konu Mahkeme kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda, davaya konu taşınmazın değerinin dava açma tarihi olan 12/12/2012 tarihi itibarıyla hesaplandığı, davacı tarafından söz konusu bilirkişi raporundaki tutar dikkate alınarak verilen miktar artırım (ıslah) dilekçesinin 19/06/2015 tarihinde Mahkeme kaydına girdiği, Mahkemece kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarının tamamı için adli yargıda dava açma tarihi olan 12/12/2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verildiği görülmekte ise de, davacı tarafından adli yargı dava dilekçesiyle 250.000,00 TL, idari yargı dava dilekçesiyle ise 267.410,00 TL'nin ödenmesinin talep edildiği görüldüğünden, hüküm fıkrasının faize ilişkin kısmının "Kabulüne karar verilen 412.965,91-TL'nin; adli yargı dava dilekçesi ile talep edilen 250.000,00 TL'lik kısmının 12/12/2012 tarihinden itibaren, 17.410,00 TL'lik kısmının idari yargı dava tarihi olan 19/06/2014 tarihinden itibaren, miktar artırım dilekçesi (ıslah) ile artılan kısmının ise miktar artırım (ıslah) tarihi olan 19/06/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K: ... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın hüküm fıkrasının faize ilişkin kısmının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 16/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 9. maddesinin 1. fıkrasında; "Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir." hükmüne, 16. maddesinin 4. fıkrasında ise; "Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir" hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 12/12/2012 tarihinde 250.000,00 TL'nin ödenmesi istemiyle adli yargıda dava açıldığı, anılan davada verilen görev ret kararının kesinleşmesinden sonra 19/06/2014 tarihinde 267.410,00 TL'nin ödenmesi istemiyle idari yargıda dava açıldığı, miktar artırım (ıslah) dilekçesinin ise 19/06/2015 tarihinde Mahkeme kaydına girdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; adli yargıda açılan davanın görev yönünden reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde adli yargıda açılan davadaki aynı taleple dava açılması halinde görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, idari yargıda açılan davanın adli yargıda açılan davanın devamı niteliğinde olduğunun kabul edilmesi durumunda idari yargıda dava dilekçesiyle miktar artırıldığından, 19/06/2015 tarihinde yapılan artırımın ikinci kez miktar artırımı olacağı, 2577 sayılı Kanunun 16. maddesi uyarınca dava dilekçesinde belirtilen miktar bir defaya mahsus artırılabileceğinden, ikinci defa miktar artırımı yapılamayacağı; dava konusu olayda idari yargıda dava açılırken adli yargıda açılan davadaki talebin içeriğinde değişikliğe gidilmesi nedeniyle, adli yargıda açılan davadan farklı bir dava niteliği kazanacağından adli yargı dava tarihinin idari yargı dava tarihi olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından ve bu durumda, İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin adli yargı dava tarihi itibarıyla belirlendiği görüldüğünden, davacı tarafından adli yargıda açılan dava dilekçesindeki talebinde yapılan değişiklik sebebiyle idari yargıda açılan davanın yeni dava olarak nitelendirilmesi gerektiği, İdare Mahkemesince taşınmazın değerinin idari yargıda açılan dava tarihi olan 19/06/2014 tarihi itibarıyla belirlenmesi suretiyle hüküm kurulması ve idari yargıda dava dilekçesiyle talep edilen miktar dikkate alınarak kabulüne karar verilen kısmı için idari yargıda açılan dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğinden karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.