Esas No: 2021/7140
Karar No: 2021/12621
Karar Tarihi: 16.11.2021
Danıştay 6. Daire 2021/7140 Esas 2021/12621 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7140
Karar No : 2021/12621
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) :
1-…
…
33- …
VEKİLLERİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ...Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN ÖZETİ : Ankara İli, Polatlı İlçesi, ...Mahallesi ve ...Mahallesi, AR:...(Er:...) ruhsat numaralı sahada davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan "Sondaj Yöntemi İle Jeotermal Kaynak ve Karbondioksit (CO2) Arama Faaliyeti (16 Adet Sondaj)" projesiyle ilgili olarak Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen ...tarih ve E:...sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davalı idare ile davalı yanında müdahil tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
.... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan ...TL yürütmenin durdurulması harcının istemleri halinde davacılara iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 16/11/2021 tarihinde usulde oyçokluğuyla, esasta oybirliğiyle karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, 4577 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar "iptal davası" olarak tanımlanmış olup, bu davalar idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli araçlardandır.
Ancak, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Aksi halde, kişilerin kendisine doğrudan etkisi bulunmayan, menfaatlerini ihlal etmeyen idari işlemler hakkında da iptal davası açma hakkı doğar ve bu durum idarenin işleyişini olumsuz etkiler.
Aynı Kanunun 14. maddesinde de; dava dilekçelerinin ehliyet yönünden inceleneceği ve 15/1-b maddesinde; bu hususta Kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.
Çevreyi ilgilendiren projelerin yapımının planlandığı yörede ikamet etmeyen ya da o yörede taşınmazları bulunmayanların, bu projelere verilen ÇED kararlarının iptali istemiyle dava açma ehliyetlerinin varlığının kabulü, bu tür idari işlemlerin ve bu işlemler üzerine yatırım planlayanların sürekli olarak dava tehdidi ile karşı karşıya kalmaları sonucunu doğuracağı ve bu durumun da idari istikrar ilkesine aykırı olacağı açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda da, davacılardan ...'ın ve ...'ın Ulusal Yargı Ağı portalı (UYAP) kayıtlarına göre, davanın açıldığı tarih itibarıyla dava konusu proje alanı veya proje etki alanında ikamet etmediği gibi, bu alanlarda taşınmazının da bulunmadığı anlaşıldığından, Ankara İli, Polatlı İlçesi, ...Mahallesi ve ...Mahallesi, AR:...(Er:...) ruhsat numaralı sahada davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan "Sondaj Yöntemi İle Jeotermal Kaynak ve Karbondioksit (CO2) Arama Faaliyeti (16 Adet Sondaj)" projesiyle ilgili olarak Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen ...tarih ve E:...sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı ile kişisel, güncel ve meşru bir menfaatlerinin ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle, bakılan davayı açma ehliyetlerinin bulunmadığı sonucuna varılmış olup, adı geçen davacılar yönünden Mahkeme kararının bozularak, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.