Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/38185 Esas 2018/4627 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/38185
Karar No: 2018/4627
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/38185 Esas 2018/4627 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı kurum tarafından ilave ücret alındığını belirterek cezai şart bedelinin iadesini talep etmiştir. Mahkeme, yapılacak işlemler için ilave ücret talebinin sadece tetkik ve tedavi amaçlı olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı vekilinin temyizi sonrasında Yargıtay, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve sözleşmeler, SUT hükümleri ve delillerin değerlendirilerek yeniden bir rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise: Türk Medeni Kanunu'nun 369, 376, 610, 636, 657 ve Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 61. Maddeleridir.
13. Hukuk Dairesi         2015/38185 E.  ,  2018/4627 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı kurum tarafından gönderilen 22.08.2013 tarihli yazıda 159 adet kurum hastasından sözleşmeye aykırı olarak ilave ücret alındığını 18.596,72 TL cezai şartın kurum nezdinde tahakkuk etmiş alacağından mahsup edileceği bilgisi verildiğini ancak sözleşmenin 3.1.3.1 nolu maddesinde" Sağlık kurumu muayene, tetkik ve tedavi amacıyla yapılacak her işlem öncesinde hasta veya hasta yakınının yazılı onayı alınarak, kurumca ödenecek ücret dışında kurumca belirlenen ilave ücretleri geçmemek kaydıyla ilave ücret talebinde bulunabilir." dendiğini, ilave ücret şartının sadece tetkik ve tedavi amacıyla yapılacak işlemler için geçerli olduğunu, hastalara tetkik ve tedavi döneminde sağlık hizmeti dışında her türlü hizmet ve donanımı hazır bulundurduklarını, davalı kurum tarafından hiçbir inceleme ve denetleme yapılmadan uygulanmış olan cezai şart bedelinin iadesi gerektiğini belirterek fazlaya ve faize dair hakları saklı kalmak kaydıyla 18.956,72 TL cezai şart bedelinin mahsup tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı,davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 18.956,72 TL"nin dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Sayıştay raporunun tebliğ edilmediğini, davalı kurum tarafından karşılanmayan tedavi ve hizmetler için kurum hastalarından söz konusu hizmetler için ilave ek ücret ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerine dair taahhütname alındığını belirterek cezai şart bedelinin iadesini istemiştir. Davalı, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin açık olduğunu davacının sözleşmenin 11.1.8 maddesine aykırı hareket ettiği için sözleşmenin 11.3.6 maddesi uyarınca cezai şart uygulandığını,uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davalı kurumun, davacı .... Hastanesi San.ve Tic. A.Ş.’ye uyguladığı toplam 18.956,72 TL cezai şartın Sayıştay Taslak Denetim Raporlarının hesap yargılaması olmaması ve hangi hastadan ne için,ne kadar kesinti yapıldığının somut olarak tespit edilememesi nedeniyle ilke olarak yerinde olmadığı belirtilmiş ve rapor, mahkemece hükme esas alınmış ise de; Sayıştay denetim raporları getirtilmeden rapor alınmıştır. Bu halde öncelikle,davalı kurumun davacıya 22.08.2013 tarihli cezai şart bildirimine ilişkin yazısında belirtilen Sayıştay Başkanlığı’nın 2011 taslak denetim raporu ve 2012 yılı denetim raporları getirtilerek, hangi hastadan ne kadar ilave ücret alındığının ve davacı hastanenin ilave ücret alınan bu hastalardan taahhütname alıp almadığının tespiti gerekmektedir. Öyle olunca, bu hali ile bilirkişi raporu yetersiz olup mahkemece taraflar arasındaki sözleşmeler, SUT hükümleri ve taraf delilleri değerlendirilerek yeniden uzman bir heyetten gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, HUMK’un 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.