Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16555 Esas 2017/3437 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16555
Karar No: 2017/3437
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16555 Esas 2017/3437 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını ve takibe konu senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmayıp sahte olduğunu iddia ederek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise takip ve dava konusu bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve 12.560,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermiştir. Ancak davacı, dava dilekçesinde hem imza inkarında bulunmuş hem de imzanın kendisine ait olduğu kabul edilse bile davalının senetlerin “malen” kayıtlı ihdas nedenini talil edip borç para verdiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan imza incelemesi sonucunda senetlerdeki imzaların davacıya ait olduğu saptanmıştır ancak davacının talil iddiası üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle, ispat külfeti davalıda olduğu halde mahkemece talil iddiası üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Sonuç olarak, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra İflas Kanunu Madde 36, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 227.
19. Hukuk Dairesi         2016/16555 E.  ,  2017/3437 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. ile davalı vek. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, takibe konu senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmayıp, sahte olduğunu iddia ederek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre takip ve dava konusu bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddi ile 12.560,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesinde hem imza inkarında bulunmuş hem de imzanın kendisine ait olduğu kabul edilse bile davalının senetlerin “malen” kayıtlı ihdas nedenini talil edip, borç para verdiğini savunması karşısında somut olay bakımından ispat külfetinin davalıda olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucunda senetlerdeki imzaların davacıya ait olduğu saptanmış ancak davacının talil iddiası üzerinde durulmamıştır. Davalı isticvap beyanında dava konusu senetlerin peyder pey verilen borç para karşılığı düzenlendiğini belirtmiş olduğuna göre “malen” kaydını taşıyan senetlerin ihdas nedeni talil etmiştir. Bu durumda somut olayda ispat külfeti davalıda olduğu halde mahkemece talil iddiası üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.