Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/8094
Karar No: 2021/5356
Karar Tarihi: 16.11.2021

Danıştay 8. Daire 2019/8094 Esas 2021/5356 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8094
Karar No : 2021/5356


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından eşi …'un, 15.09.2008 tarihinde İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi sınırları içerisinde İzmir-Ankara Karayolunun 13. km.'sinde, …'ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …'in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada vefat ettiğinden bahisle, olayda davalı idarenin, yol yapım çalışmalarında orta refüj ile bölünmüş yolun çift istikamete dönüştürülmesi sırasında gerekli trafik işaret levhalarını koymayarak sürücüler için trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu, bu haliyle kazanın ve akabinde ölüm olayının meydana gelmesinde davalı idarenin asli kusurunun bulunduğu ileri sürülerek lehine 100.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminat, ayrıca oğlu … lehine 100.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminat ödenmesi talepleri ile dava açıldığı, dava aşamasında dosyaya dahil edilen 17.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı idarenin, davacı …'un 378.921,28-TL tutarındaki destek zararından sorumlu olacağı sonucuna varıldığı, dava sonucunda … İdare Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile lehine talebi doğrultusunda 100.00,00-TL maddi tazminata hükmedildiği ve sözkonusu kararın kesinleştiği belirtilerek, kendisi için hesap edilen 378.921,28-TL'lik maddi tazminat alacağından kesinleşen 100.000,00-TL dışında kalan 278.921,28-TL'nin, davalı idare tarafından 26.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesinin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı ile davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, talep konusunun bakiye alacağa ilişkin olduğu, bu bakiye alacağın da Danıştay kararıyla kesinleşen bilirkişi raporuna ve Mahkeme kararına dayanılarak istenildiği, icra takibi sürecinde gelişen hukuki durumun davanın idari yargıda görülmesini zorunlu kıldığı, kaldı ki uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idare mahkemelerinin görevli olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Dava, davacı tarafından eşi …'un, 15.09.2008 tarihinde İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi sınırları içerisinde İzmir-Ankara Karayolunun 13. km.'sinde, …'ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile ...'in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada vefat ettiğinden bahisle, olayda davalı idarenin, yol yapım çalışmalarında orta refüj ile bölünmüş yolun çift istikamete dönüştürülmesi sırasında gerekli trafik işaret levhalarını koymayarak sürücüler için trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu, bu haliyle kazanın ve akabinde ölüm olayının meydana gelmesinde davalı idarenin asli kusurunun bulunduğu ileri sürülerek lehine 100.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminat, ayrıca oğlu … lehine 100.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminat ödenmesi talepleri ile dava açıldığı, dava aşamasında dosyaya dahil edilen 17.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı idarenin, davacı …'un 378.921,28-TL tutarındaki destek zararından sorumlu olacağı sonucuna varıldığı, dava sonucunda … İdare Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile lehine talebi doğrultusunda 100.00,00-TL maddi tazminata hükmedildiği ve sözkonusu kararın kesinleştiği belirtilerek, kendisi için hesap edilen 378.921,28-TL'lik maddi tazminat alacağından kesinleşen 100.000,00-TL dışında kalan 278.921,28-TL'nin, davalı idare tarafından 26.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulamasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı belirtilmiş olup; 7. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu karayollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırmak Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Öte yandan 2918 sayılı Kanun'un 19/01/2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazılarında da bu Kanun hükümleri uygulanır." hükmü, aynı Kanun'un 6099 sayılı Kanun'un 15. maddesiyle eklenen Geçici 21. maddesinde ise; "Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının eşi …'un 15.09.2008 tarihinde meydana gelen kazada vefat etmesi olayında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek 08.09.2010 tarihinde … İdare Mahkemesi nezdinde açılan davada, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla, davalı idarenin %62,50 oranında kusurlu bulunduğu, bu kusur oranına göre davacının 378.921,28-TL tutarında destekten yoksun kalma zararının olduğu ve fakat davacı … için taleple bağlı kalınarak 100.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Genel Müdürlüğü tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiş, söz konusu karar Danıştay Onbeşinci Dairesi'nin en son 01.03.2018 tarih ve E:2017/3041, K:2018/2161 sayılı kararıyla temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleşmiştir.
Davacı tarafından hesap bilirkişisi raporuyla ortaya konulan 378.921,28-TL tutarındaki maddi zarardan, Mahkemece taleple bağlı kalınarak ödenmesine karar verilen 100.000,00-TL'lik kısım düşülerek kalan 278.921,28-TL maddi tazminatın tahsili amacıyla 15.11.2016 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış, anılan idare tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine davacı tarafından itirazın iptali istemiyle … Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:… esasına kayıtlı açılan davada, Mahkemece önce itirazın iptaline karar verilmiş ise de, verilen kararın …Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kaldırılması sonucu yeniden yapılan yargılamada (E:2018/510), 25.08.2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı KHK'nın 8. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesine eklenen "idari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz." hükmü ile aynı KHK'nın 9. maddesiyle 2004 sayılı Kanuna eklenen Geçici 13. maddenin 2. fıkrası uyarınca davacının talebi sorulmuş, davacının talebi doğrultusunda itirazın iptali davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmiş, anılan karar Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay'ın kararlarıyla onanarak kesinleşmiş ve yine İcra ve İflas Kanunu'na eklenen Geçici 13. madde hükmü doğrultusunda … İcra Dairesi'nce …Genel Müdürlüğü yönünden ilamsız icra takibinin düşürülmesine/iptaline karar verilmiştir.
Davacı tarafından İcra ve İflas Kanunu'nun Geçici 13. maddesinde yer alan "Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir." hükmüne istinaden bakiye alacak olan 278.921,28-TL'nin ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Olayda, davacı tarafından 15.09.2008 tarihinde görevli idari yargı merciinde açılan davada alınan bilirkişi raporunda davacının toplam zararının 378.921,28-TL olarak hesaplandığı ve Mahkemece taleple bağlı kalınarak 100.000,00-TL tutarında maddi tazminatın davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği görülmekte olup, her ne kadar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesi ve Geçici 21. maddesi uyarınca 19.01.2011 tarihinden sonra anılan Kanundan kaynaklanan sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargı görevli olsa da, davacının kalan bakiye tutarı talep ettiği işbu uyuşmazlığın ilk davanın devamı niteliğinde olduğu, asıl davadan bağımsız düşünülemeyeceği, yukarıda özetlenen hukuki süreç de göz önüne alındığında davanın görüm ve çözümünde idare mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davanın görev yönünden reddine karar veren İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.


KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/11/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY :
X- Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden davacının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi