13. Hukuk Dairesi 2017/3591 E. , 2018/4612 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, eşi ..."in İş Bankası ile tüketici kredisi sözleşmesi yaptığını, tüketici kredisi sözleşmesinin .... Emeklilik A.Ş ile teminat altına alındığını, eşinin vefaat ettiğini, muris ile.... Emeklilik A.Ş arasında yapılan sözleşme gereği, eşinin ölümü ile .... Emeklilik AŞ.nin borcun tamamını ödemesi gerektiğini, .... Emeklilik A.Ş"nin üstlendiği borcun tamamını ödemekten kaçındığını sadece 8.640,91 TL.lik bir ödeme yapmış bulunduğunu, geriye mevcut kredilerle ilgili davalının 32.170,74 TL alacağı kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanan hayat sigortasına ilişkin olup davacının Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının da kredi veren konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece, müstakil bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir Tüketici mahkemesi yoksa ara kararıyla davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.