Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16188 Esas 2017/3433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16188
Karar No: 2017/3433
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16188 Esas 2017/3433 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/16188 E.  ,  2017/3433 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    vek. Av. ...

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak vreilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde, dava vek. ile davalı vek. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulanan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, taraflar arasında iki adet bayilik sözleşmesi olup, davalının 18/08/2010 tarihli sözleşmeyi haksız gerekçelerle feshettiğini, davalının 20/09/2010 tarihli sözleşme gereği alması gereken LPG alımını şubat 2012 tarihinden itibaren yapmadığını, bir başka firma ile çalışmaya başladığının anlaşılması üzerine müvekkilinin söz konusu sözleşmeyi feshettiğini, davalının bu nedenle davacı şirketin zarara uğramasına neden olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL kar mahrumiyeti 5.000 TL bayilik sözleşmesinden 75.000 USD 17/08/2010 tarihli protokolden kaynaklanan cezai şartın karar tarihindeki kuru üzerinden hesaplanacak şekilde olmak üzere şimdilik toplam 145.172,50 Tl"nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, 27/12/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile kar mahrumiyeti ve 5.000 TL"lik cezai şart alacağını artırarak toplam 200.000 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak, 18/08/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalanmasına rağmen hiçbir surette yürürlüğe girmediğini, 20/09/2010 tarihli sözleşme ve protokol hükümleri gereğince müvekkilinin edimlerini eksiksiz yerine getirmesine karşılık davacının taahütlerini yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin zarara uğradığını, bu nedenle akdin haklı nedenle feshedildiğini ancak keşide edilen ihtarnameye sözleşme tarihinin sehven 18/08/2010 yazıldığını, halihazırda yürürlükte olmayan ve davalı şirketçe haklı olarak feshedilen sözleşmenin davacı yanca feshedildiğinin bildirilmesinin kanuna ve maddi gerekçelere aykırı olup, davacı taleplerinin yerinde olmadığını iki kez cezai şart talebinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.




    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalının keşide ettiği ihtarnamede ileri sürdüğü nedenleri ispat edecek deliller ibraz edemediği, sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, bu nedenle davacının sözleşmenin 32. maddesi çerçevesinde kar mahrumiyeti isteyebileceği, tarafların ekonomik durumları hak ve nesafet kuralları gözönüne alınarak cezai şarttan tenkis yapılarak 50.000.00 TL cezai şartın davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.