4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3047 Karar No: 2016/9376 Karar Tarihi: 09.05.2016
Ceza infaz kurumları ve tutukevlerine uyuşturucu sokma - uyuşturucu ticareti - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/3047 Esas 2016/9376 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın ceza infaz kurumları ve tutukevlerine uyuşturucu sokma ve uyuşturucu ticareti suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz sürecinde, suçun işlendiği tarihte 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 307/a-l maddesi uyarınca kurulan hükmün temyizi süresince, sanık yararına olan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. Diğer bir hükümde ise, bozma öncesi 403/5. madde uyarınca hüküm kurulmamıştır ve Yargıtay bozma nedeni olarak bu hususu belirtmemiştir. Bu nedenle, zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulabileceği ve mahkemece sanığın ek savunması alınarak bu suçtan da hüküm kurulması yerinde olduğu belirlenmiştir. Sanık, uyuşturucu madde nakil etme eylemi nedeniyle hapis cezasına mahkum edilmiş, ancak hak yoksunluğuna hükmedilmemiştir. Kanun maddeleri olarak; 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 307/a-l, 102/4, 104/2, 403/5 ve Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddei ise hak yoksunluklarını açıklayan madde olarak kararda geçmektedir.
4. Ceza Dairesi 2016/3047 E. , 2016/9376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Ceza infaz kurumları ve tutukevlerine uyuşturucu sokma, uyuşturucu ticareti HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A)765 sayılı TCK"nın 307/a-l maddesi uyarınca kurulan hükmün temyizinde; Suçun oluştuğu 06.06.2003 tarihine göre temyiz süreci içinde, sanık yararına olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE, B)765 sayılı TCK"nın 403/5. maddesi uyarınca kurulan hükmün temyizinde; Bozma öncesi hükümde 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403/5. maddesi uyarınca hüküm kurulmamış ve Yargıtay bozma ilamında bu hususa ilişkin bir bozma nedeni yer almamış bulunduğundan, anılan durum bakımından zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulabileceği ve mahkemece de sanığın ek savunması alınmak suretiyle, bu suçtan da hüküm kurulmasının yerinde olduğu ve bu nedenle de salt sanık temyizinden söz edilerek kazanılmış hak ilkesinin ihlal edildiğinin ileri sürülemeyeceği belirlenerek, tebliğnamenin 1 no’lu bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen uyuşturucu madde nakil etme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında gözetilebileceği, Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.