Esas No: 2016/1352
Karar No: 2021/5547
Karar Tarihi: 16.11.2021
Danıştay 10. Daire 2016/1352 Esas 2021/5547 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1352
Karar No : 2021/5547
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : Davalı idarenin amme alacağını tahsil etmek amacıyla satışa çıkarılan İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, ... köyünde bulunan ... pafta, ... parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazdaki ... arsa paylı, ... no'lu kat irtifaklı bağımsız bölümün alıcısı olan davacının, ihalenin feshine karar verilmesi nedeniyle ihale bedeli olarak yatırılan tutara dava tarihine kadar işletilen 25.187,50 TL faizin, evde oturulan döneme ilişkin olarak icra dairesine malik adına yatırılan 21.768,14 TL kira bedelinin ve evde yapılan 5.804,00 TL masrafın faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; ... İdare Mahkemesi'nce, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından; taşınmazın ihalesinin feshine karar verilmesinin, davaya konu haciz bildirgesi, kıymet takdir raporu, satış şartnamesi ve ilanının ihale borçlusuna usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesinden kaynaklandığı, ihalenin feshedilmiş olmasında kusurlarının bulunmadığı, bu nedenle temyize konu kararın aleyhine olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve kanuna uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyize Konu Kararın Davanın Kısmen Kabulüne İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın kısmen kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize Konu Kararın Kabul Edilen 21.426,16 TL'ye İşletilecek Yasal Faizin Başlangıç Tarihine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Usûl hukukunun temel ilkelerinden olan taleple bağlılık ilkesine ilişkin olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." kuralı yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından ihale bedeli olarak yatırılan paranın işlemiş faizi olan 25.187,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği, İdare Mahkemesince dava konusu edilen edilen ve hesaplanan 21.426,16 TL işlemiş faizin, idareye başvuru tarihi olan 10/07/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda taleple bağlılık ilkesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca, davacı tarafından dava konusu edilen miktara, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi isteminde bulunulduğu anlaşılmakla İdare Mahkemesi kararının yasal faizin başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin esas yönünden reddine, yasal faizin başlangıç tarihi yönünden kabulüne,
2. ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı temyize konu kararının hüküm kısmında yer alan "21.426,16 TL'nin idareye başvuru tarihi olan 10/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ibaresinin "21.426,16 TL'nin dava tarihi olan 03/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine"" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesine göre uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X) - KARŞI OY :
Dava, amme alacağının tahsil edilmesi amacıyla satışa çıkarılan İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, ... köyünde bulunan ... pafta, ... parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazdaki ... arsa paylı, ... no'lu kat irtifaklı bağımsız bölümün alıcısı olan davacının, ihalenin feshine karar verilmesi nedeniyle ihale bedeli olarak yatırılan tutara dava tarihine kadar işletilen 25.187,50 TL faizin, evde oturulan döneme ilişkin olarak icra dairesine malik adına yatırılan 21.768,14 TL kira bedelinin ve evde yapılan 5.804,00 TL masrafın faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, hesaplanan 21.426,16 TL işlemiş faizin, ihale bedelinin geç iade edilmesinden dolayı davacının uğradığı zarar niteliğinde olduğu gerekçesiyle, 21.426,16 TL işlemiş faiz miktarına idareye başvuru tarihinden itibaren ayrıca faiz işletilmesine karar verilmiştir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121. maddesinde, "Faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlu, icra takibine girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Buna aykırı olarak yapılan anlaşmalar, ceza koşulu hükümlerine tabi olur. Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez." hükümlerine yer verilmiştir.
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2. maddesinin 1. fıkrasında; "Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur." hükmü, 3. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemez.
" hükmü yer almaktadır.
Anılan kanun hükümleri uyarınca, davacının talep ettiği gecikme faizinden oluşan alacağın, idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmaması nedeniyle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.