6. Hukuk Dairesi 2021/797 E. , 2021/602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, haciz sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.
Davacı, alacaklı olduğu icra dosyasında aldığı yetkiye dayalı olarak açtığı ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satışına karar verilen hacizli taşınmazın, satış bedelinin paylaştırılması amacıyla düzenlenen sıra cetvelinin iptali istemiştir.
Davalı SGK vekili, limited şirketin borcu nedeniyle, şirket ortağı ve müdürü olan ...’ın taşınmazına haciz uygulandığını, sıra cetvelinde yasaya uygun olarak müvekkili kuruma garameten pay ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı kurumca Sıla Kasetcilik Tic. Ltd. Şti"nin prim borçlarına ilişkin olarak takip yapıldığı, bu takibte ödeme emirlerinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, ancak adı geçen şirketin borç ödemekten aciz halinde olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, ayrıca şirket ortağı ... hakkında davalı kurumca takip yapıldığına ilişkin de dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, limited şirket ortağının, şirketin borçlarından sorumlu tutulabilmesi için yasanın aradığı şartların mevcut olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalının yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı SGK vekili temyiz etmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun "Primlerin Ödenmesi" başlıklı 88. maddesinin 20. fıkrası; “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun"da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü içermektedir. Bu hükme göre, Sosyal Güvenlik Kurumu"nun tüzel kişi işveren şirket hakkında takibat yapmadan, doğrudan yönetici ile kanuni temsilciler hakkında 6183 sayılı Yasa uyarınca önce takibe girişme ve malvarlıklarına haciz koydurma yetkisi bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim alacaklarından dolayı kanuni temsilcilerin sorumluluğu fer’i bir sorumluluk olmayıp birinci derecede ve doğrudan bir sorumluluktur. Kurumun şirket yöneticisi ile kanuni temsilcisinin malvarlığına haciz uygulatabilmesi için 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca bir takip başlatması gerekir. (23. HD. 31.05.2016 tarih ve 3482 E., 3352 K. sayılı ilamı)
Anılan yasal düzenlemeye dayalı olarak, davalı SGK"nın, şirketin prim borçları nedeniyle, doğrudan borçlu şirket ortağı ve müdürü olduğu anlaşılan ... hakkında takibe girişmesi ve malvarlığına haciz uygulatma yetkisi mevcuttur. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, ... ile ilgili olarak davalı kurumca yapılan takibe ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı bildirilmiş ise de davalı SGK tarafından dosyaya gönderilen 14.02.2017 tarihli yazı ekinde yer alan belgelerde, ... adına 2006/10405 takip numarası ile bir ödeme emri gönderildiğine dair tebligat parçası ile aynı numaralı ödeme emri fotokopisine rastlanmıştır. Bu durumda, şirket borcu nedeniyle ... hakkında, 6183 sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak yapılmış bir takip bulunup bulunmadığına dair bilgi ve belgeler, davalı kurumdan getirtilip, bilirkişiden ek rapor alınarak, bu husustaki tereddütün giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı SGK"nın istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarih ve 2019/1793 E., 2019/1761 K. sayılı kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, HMK"nın 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 05.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.