11. Hukuk Dairesi 2018/502 E. , 2019/5746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/03/2017 tarih ve 2016/137 E- 2017/284 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 20/09/2017 tarih ve 2017/472 E- 2017/545 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 24.09.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ...ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 10/02/1998 tarihinde kurulduğunu, davalı ..."in şirketin kurucu ortağı olduğunu, 10/08/2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile ortaklıktan ayrıldığını, aynı tarihli hisse satış ve devir sözleşmesi ile hisse bedelinin 1.000.000,00 TL belirlendiğini ve bunun davalıya nakden ödendiğini, sözleşmenin 5. maddesi ile davalı, taraflar arasındaki işbu sözleşmenin imzalanmasından itibaren 4 yıl boyunca davacı şirket ile rekabet etmemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, rekabet etmeme yasağının ..."in 1.ve 2.derece akrabalarını da kapsadığını, rekabet etmeme yasağına uyulmaması halinde 300.000,00 Euro cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı ... 01/07/2014 tarihinde eşi Remziye Keskin adına Büyükçekmece İlçesinde kompresor firması kurduğunu ve bu şirket üzerinden piyasada iş yapmaya başladığını, davalının rekabet etmeme sözleşmesi şartlarını ihlal ettiğini ileri sürerek 900.000,00 TL cezai şartın 10/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin Anayasa"nın 49. maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve geçersiz olduğunu, çalışma hakkının 4 yıl gibi uzun bir süre ile sınırlanmasının hakkaniyetle bağdaşmadığını, müvekkilinin geçimini sağlamak ve hayatını devam ettirmek için eşi adına şirket kurduğunu ve kendisinin de eşi ile birlikte çalışmaya başladığını, davacı şirketin itibarini zedeleyecek hiçbir söz ve eylemde bulunmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında geçerli olan rekabet yasağının davalı tarafından ihlal edildiği, BK 182/3. maddesine göre cezai şartın fahiş olması halinde indirilmesi gerektiği, TTK 22. maddesi uyarınca davalı tacir olduğundan, cezai şartın fahiş olduğu gerekçesiyle indirilmesini isteyemeyecek ise de tacir olsun veya olmasın cezai şartın ödenmesi borçlunun ekonomik olarak mahvına yol açacak şekilde yüksek ve ağır olması halinde BK 27. maddesi uyarınca ahlaka ve kamu düzenine aykırılıktan bahsedilebileceği, sözleşmede belirlenen cezai şartın aşırı derecede fahiş olduğu gerekçesiyle 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 450.000.-TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi tüm dosya kapsamına göre; davalı taraf işçi olmadığından TBK 444-447 maddelerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, yine davalı taraf tacir de olmadığından TTK 22. maddesinin de uygulanamayacağı, ancak TBK 27. maddesi ve 182/3. maddesi uyarınca fahiş görülen cezai şarttan indirim yapılabileceği, ilk derece mahkemesince yapılan indirimin yetersiz olduğu, 9/10 oranında indirime kanaat getirildiği, ayrıca takdiri indirim yapıldığı için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun HMK.353/1.b.2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda davacının davasının kısmen kabulü ile 90.000,00 TL cezai şartın 27/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir taraftan alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 4.580,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.