Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etme veya bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/4734 Esas 2018/1084 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme : (Kapatılan) 14. Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etme veya bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 salıyı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine",
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Hükümden sonra, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğin; İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından kararın infazı amacıyla şahsın karardaki adresine tebligat gönderilmiş, adreste kimse bulunmadığından Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi gereğince Uyap Mernis adresine, aynı zamanda karardaki adresi yeniden tebligat gönderilmiş, çağrı kağıdı 26.03.2013 tarihinde kapısına yapıştırılmasına rağmen 10 günlük yasal sürede başvuruda bulunması gerekirken aradan geçen süreye rağmen (08.04.2013) müdürlüğe başvurmaması sebebiyle dosyayı kapatarak geri göndermiştir, ancak sanığın yasal sürede müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceğinden ısrar koşulunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.