13. Hukuk Dairesi 2017/1020 E. , 2018/4601 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 25.05.2010 tarihinde davalı ... Motorlu Araçlar Firmasından 39.750,00 TL bedelle .... marka aracı satın aldığını, aracın 06.02.2012 tarihinde fare veya benzeri bir havyan girmesi sonucu arızalandığını, aracın halen yetkili serviste hareket ettirilemez vaziyette durduğunu, bu durumun toyota corolla model araçlarda çok sık meydana gelen bir durum olduğunu, üretim hatası olduğunu, bu araçların polen filtresinin esnek üretilmesi nedeniyle kemirgen hayvanların girebilmesine olanak sağladığını, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda bu durumun tespit edildiğini, araç seri ve gizli ayıplı üretildiğinden zaman aşımı hükümlerinin uygulanmaması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, .... model araçların toplatılmasını, davacının satın aldığı aracın bedelinin satış tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini bu mümkün olmaz ise ayıp oranında satış bedelinden indirim uygulanmasını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile, satın aldığı araçta üretim hatası olması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasını istemiştir. Davalılar, araçta ayıp olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, "TBK"nun 223. Maddesine göre; satılanda gizli ayıp bulunan hallerde gizli ayıbın bulunduğunun anlaşılmasından sonra ayıbın "Hemen" satıcıya bildirilmesi gerektiği, somut olaya bakıldığında davacının 27/05/2010 tarihinde sağlam ve temiz şekilde ayıpsız olduğunu belirleyerek teslim aldığı araçta, ayıp olduğu iddiasıyla 02/03/2012 tarihinde mahkemeye başvuruda bulunduğu, davacının talebi üzerine yapılan tespit sonrası 17/04/2012 havale tarihli ek bilirkişi raporunun tespit dosyasına ibraz edildiği, buna göre davacı tarafça var olduğu iddia edilen ayıbın 17/04/2012 tarihinde öğrenildiği ve gizli olduğu iddia edilen bu ayıba ilişkin TBK"nun 223. Maddesi gereğince "Hemen" satıcıya bildirimde bulunulması gerekirken herhangi bir işlem yapılmadığı, tespitin de üretici ve satıcı dışında sigorta şirketi aleyhine istenmiş olduğu, 17/04/2012 tarihinde öğrenildiği ve var olduğu iddia edilen ayıba ilişkin 25/08/2015 tarihinde mahkememizde dava açıldığı, aradan geçen üç yılı aşkın süre nazarı dikkate alındığında davacı tüketicinin satılanı mevcut haliyle kabul etmiş sayılacağı " gerekçesiyle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme, gerekçesinde, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, ayıbı 17.04.2012 tarihinde öğrenmesine rağmen üç yıl geçtikten sonra dava açtığı gerekçe gösterilerek esastan red sebebi oluşturulmuş, ancak zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Mahkemece esastan ret gerekçesi oluşturularak, usulden red kararı verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.