Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16876 Esas 2017/3428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16876
Karar No: 2017/3428
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16876 Esas 2017/3428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıdan satın alınan aracın kullanımını engelleyen ve can-mal güvenliğini tehlikeye düşüren bir ayıbı bulunduğu gerekçesiyle dava açılmıştır. Davalı ise ayıp ihbarında bulunulmadığını ve üretim kaynaklı bir ayıp olmadığını savunmuştur. Mahkeme deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, aracın hidrolik sisteminin seyir halindeyken devre dışı kaldığı ve elektronik-yazılım uyumsuzluğundan kaynaklandığı gizli bir ayıp olduğu sonucuna varmıştır. Bu nedenle, davanın kabul edilmesine ve araç bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmiştir. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 224/2 maddesi (ayıp sorumluluğu) ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesi (ayıplı malın iadesi) uygulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2016/16876 E.  ,  2017/3428 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ile davalı vek gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkilinin 26/09/2014 tarihli fatura ile davalıdan satın aldığı aracın, kullanımı ve faydalanmayı tamamen engelleyen, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşüren ve tekrar eden bir şekilde ayıplı olduğunu iddia ederek dava konusu aracın ayıp nedeniyle davalıya iadesine, araç için ödenen 171.358,40 TL bedelin ödeme tarihi olan 26/09/2014 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, dava konusu araçta iddia edildiği gibi üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacının aracı 1.5 yıldan fazla süre kullandığını, bu nedenle iddiaların asılsız olduğunu, araçta arıza olarak bildirilen sorunun kullanım hatasından kaynaklanmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, mahkemenin aksi düşünce halinde ise davacının, araç kullanımından elde ettiği faydaları ve hasarlar nedeniyle meydana gelen değer kaybını iade etmesi gerektiğini, talep edilen faizin fahiş ve davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını savunarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın seyir halindeyken stop edip hidrolik sisteminin devre dışı kaldığı, tamir edilen aracın üç ay sonra aynı arızayı yeniden verdiği, bunun elektronik sistem ve yazılım sisteminin uyumsuzluğundan oluştuğu, böyle bir arızanın üretim hatasından kaynaklanabileceği, ayıbın gizli ayıp olup, alıcı davacı şirketin seçimlik hakkı olan aracı teslim edip, bedeli iade alma hakkını kullandığı, araç davacı şirkette, para da satıcıda olduğundan tarafların aracın servise ikinci teslim tarihine kadar karşılıksız yararlanmadan söz edilemeyeceği ancak bu tarihten sonra davacı yararına taraflar tacir olduğu için avans faizine hükmedilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.