BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/726 Esas 2021/118 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/726
Karar No: 2021/118
Karar Tarihi: 16.02.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/726 Esas 2021/118 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ


ESAS NO : 2020/726
KARAR NO: 2021/118



DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/05/2012
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin emekli olup, biriktirdiği 65.000 DM'nı ... A.Ş Şubesine yıllık % 25 akdi faizle 15/11/1999 tarihi itibariyle yatırdığını, vade hitamında davalı bankanın akdi feshetmediği için aynı akit hükümlerinin bugüne kadar devam ettiğini, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 24/01/2005 tarih ve 2004/8388 E. ve 2005/228 K. sayılı ... - ...'a aktarılan mevduatla ilgili İzmir ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/05/2004 tarih ve... E. ve... K. sayılı verilen hükmün incelenmesi nedeniyle verdiği, bu karara göre hesabın açıldığı tarih olan 15/11/1999 tarihinden itibaren akdi faiz nedeniyle % 25 faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etme gereğinin doğduğunu, açıklanan nedenlerle 65.000 DM olan alacağının şimdilik 1.000 TL'nı dava ettiklerini,bakiye kısım yönünden talep ve dava hakları saklı kalmak üzere hesabın açıldığı 15/11/1999 tarihinden itibaren % 25 akdi faiziyle 1.000 TL'nin tahsiline, masrafların davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın HUMK'un 49 ve müteakip maddeleri gereğince Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) ihbar edilmesini talep etmiştir.
...Bank A.ş ile ihbar olunan Tmsf vekili 25/08/2011 havale tarihli cevap ve itiraz dilekçesinde; Davacı tarafından ...Ltd.Şti yerine husumetin müvekkili bankaya yöneltimesinin usule aykırı olduğunu, esasa girmeden öncelikle bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın bu nedenle de red edilmesi gerektiğini, davacının serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkili banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının sözkonusu olmadığını, ... A.ş ile ... Ltd Şti in ayrı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, aralarında hiç bir organik bağın bulunmadığını, davacının parasını yatıracağı finans kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum içerisine girmesi gerekirken, kendisinden beklenen bu özeni göstermediğini, müvekkili bankanın,...Ltd.Şti.nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, müvekkili bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, dava konusu işlemler tarihinde off shore bankaların Bankalar Kanunu'na tabi olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların tasarruf sigortası kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunduğu şeklinde bir kabulün mevcut olmadığını, davacının... Cüzdanını aldıktan sonra hiç bir itiraz da bulunmadığını, bu durumun beraberinde bir takım sonuçlar doğurduğunu, davacının ...A.ş tarafından dolandırılmasının sözkonusu olmadığını, bu nedenlerle; öncelikle usuli itirazları değerlendirilerek, huzurdaki davanın husumet, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönlerinden reddine, aksi halde esasa dair açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer'i müdahil TMSF vekili cevap dilekçesinde davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 11.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2012/118 E. 2012/128 K. SAYILI DOSYASINDA:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin yurt dışında çalışmış ve emekli olmuş bir kimse olduğunu, birikimini ... Şubesine yatırdığını, isteği dışında...hesabına virman yapıldığını, bu nedenle İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesinde ... E. Sayılı dosyası ile kısmi dava açtığını, delillerinin bu dosya içerisinde olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bakiye 64.000 DM karşılığı EURO'nun 15/11/1999 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili için iş bu davayı açtıklarını, 64.000 DM olan alacaklarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere karşılığı olan EURO'nun 15/11/1999 tarihinden itibaren işletilecek faiziyle tahsil edilmesini, masrafların davalı tarafa yükletilmesini ve iş bu davanın İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının birleştirme istemi kabul edilmiş ve dava dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından banka hesabına yatırılan paranın ... hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
18/04/2013 tarih ve 2011/294-2013/62 karar sayılı karar ile davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu kararı davacı taraf temyiz etmemiş davalı ... ve ve fer' i müdahil TMSF nin temyizi üzerine Yargıtay 11 HD 2013/16478 E- 2014/4475 K sayılı 10/03/2014 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında;
"1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre esas ve birleşen davada davalı Banka vekili ve fer'i müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak, davacı asıl davada yabancı para alacağını TL'ye çevirmiş ve 1.000,00 TL'nin tahsilini istemiştir. 818 sayılı BK'nın 83. maddesi uyarınca yabancı para alacağının ödeme tarihindeki TL karşılığını isteme hakkını haiz bulunan davacı tercihini bu yolda kullanmayıp alacağını TL'ye çevirmek suretiyle talepte bulunduğundan, karşı tarafın izni olmadan bu tercihinden dönemez. Bu itibarla, mahkemece birleşen davada yabancı para cinsinden hüküm kurulması doğru olmamış, davalı Banka ve fer'i müdahil TMSF vekilinin bu yöne ilişkin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Ayrıca, diğer taraftan davalar birleşmekle bağımsızlıklarını kaybetmezler. Bu itibarla asıl davada ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm oluşturup, asıl davada 1.000,00 TL nin tahsiline karar vermek gerekirken her iki davada talep edilen tutar birleştirilmek suretiyle hüküm tesisi ve TL olarak talep edilen kısım için yabancı para cinsinden tahsil hükmü kurulması doğru olmamış, davalı banka ve fer'i müdahil TMSF vekilinin bu yöne ilişkin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre, davalı Banka ve fer'i müdahil TMSF vekillerinin harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka ve fer'i müdahil TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka ve fer'i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ve fer'i müdahil yararına bozulmasına" gerekçesi açıklanmıştır
Mahkememizce bozmaya uyularak 24/03/3015 tarih ve 2014/1506 E-2015/181 K sayılı asıl davanın kabulü ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verilmiştir.Bu kararı davalı İngbank ve fer' i müdahil TMSF temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/13980 E- 2016/8895 K sayılı bozma ilamı verilmiştir.Bozma ilamında;
"1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve fer'i müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacı tarafından banka hesabına yatırılan paranın... hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Zaman itibariyle dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK'nın 83. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir. Somut olayda da, davacı taraf asıl davada tercih hakkını kullanmış ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istemiş, birleşen davada ise alacağın yabancı para üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafın, kısmi dava olan asıl davada tercih hakkını kullandığı ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istediği, bundan sonra tercihinden dönüp yabancı para üzerinden tahsil isteyemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken bu yöndeki Bozma ilamına uyulduğu halde birleşen davanın kısmen kabulüne, 31.352,15 EURO'nun 15/12/1999 tarihinden 31/12/2001 tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca bu tarihte devlet bankalarının 1 yıl vadeli DM cinsinden 31/12/2001 tarihinden itibaren DM tedavülden kalktığından bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar da devlet bankalarının 1 yıl vadeli Euro cinsinden mevduata verdikleri en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Dairemiz bozma ilamı öncesinde mahkemece asıl davada istenen 1.000,00 TL nin karşılığının 3.680,52 DM olduğu yatırılan 65.000 DM den bu bedel düşüldüğünde 61.319,48 DM kaldığı bu tutarın karşılığının ise 31.352,15 TL olduğu yönündeki bilirkişi raporuna istinaden davanın ve birleşen davanın kabulüyle 31.352,15 Euronun temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, verilen iş bu karar davacı vekilince temyiz edilmemiştir. Bu suretle bozma ilamı öncesinde verilen kararda talep edilen 1.000,00 TL lik kısım hükümde yer almadığı, davacı tarafından temyiz edilmeksizin de bu husus kesinleştiği halde, bozma ilamına uyulması sonrasında verilen kararda hem asıl davanın kabulüne, 1.000,00 TL'nin 15/12/1999 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi hem de birleşen davanın kısmen kabulüne, 31.352,15 EURO'nun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer'i müdahil TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle davalı vekili ve fer'i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı ve fer'i müdahil TMSF yararına bozulmasına," gerekçesi açıklanmıştır.
Mahkememizce bozmaya uyularak 20/05/2019 tarih ve 2019/67 E-2019/517 K sayılı kararda "1- Asıl davada (... ATM nin ... Esas sayılı dosyası ) 1000 TL üzerinden davanın kabulü ile 15/11/1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan davacıya verilmesine ,
2-Birleşen davada (İstanbul 11 ATM 2012/118-128 sayılı dosyası ) 16.660,50 TL nin (65.000 DM den asıl davada tahsil edilen 1000 TL nin mahsubu ile kalan 61.319,48 DM nin 1 TL =0,2717 DM kur üzerinden TL karşılığı ) 15/11/1999 tarihinden itibaren yasal fazili ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine , fazla istemin reddine " ilişkin karar verilmiştir.Bu kararı davalı İngbank ve fer' i müdahil TMSF temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2019/3891 esas - 2020/2687 K sayılı bozma ilamı verilmiştir.Bozma ilamında;
" Dairemiz bozma ilamı öncesinde mahkemece asıl davada istenen 1.000,00 TL'nin karşılığının 3.680,52 DM olduğu yatırılan 65.000 DM'den bu bedel düşüldüğünde 61.319,48 DM kaldığı bu tutarın karşılığının ise 31.352,15 Euro olduğu yönündeki bilirkişi raporuna istinaden davanın ve birleşen davanın kabulüyle 31.352,15 Euronun temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, verilen işbu karar davacı vekilince temyiz edilmemiş ve bu suretle davalı yararına usuli müktesep hak oluşmuştur. Bu durumda, davalı yararına oluşan usuli müktesep hak nazara alınarak, bozma ilamına uyulması sonrasında verilen kararda hem asıl davanın kabulüne, 1.000,00 TL'nin 15.11.1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi hem de birleşen davanın kısmen kabulüne, davacının bakiye 61.319,48 DM alacağı karşılığı 16.660,50 TL'nin 15.11.1999 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, davalı banka ve fer'i müdahil TMSF vekilinin bu yöne ilişkin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesi açıklanmış mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizce verilen ilk kararda dava ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş ancak asıl dava ile ilgili hüküm kurulmamış olmasına rağmen davacı tarafça temyiz edilmemesi nedeni ile davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğu, Uyulan Yargıtay bozma ilamı gereğince ve ve bozma ilamı doğrultusunda müktesep haklar da gözetilmek sureti ile anılan bu durum karşısında ;Asıl davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Birleşen İstanbul 11. ATM ye ait 2012/118-128 e-karar sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile 16.650,50-TL'nin 15/11/1999 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen İstanbul 11. ATM ye ait 2012/118-128 e-karar sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile 16.650,50-TL'nin 15/11/1999 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davalı... A.ş... Sayılı Bankacılık Kanununun 140.maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, harç tahsiline yer olmadığına, Davacı tarafından yatırılan 950,40 TL peşin harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜTi gereği hesap ve takdir olunan 6.954,14-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
6-Davacı tarafından yapılan 824,10-TL müzekkere ve posta gideri olmak üzere yargılama giderinden kabul - red oranına göre 214,53-TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 338,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 250,01- TL sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine.
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/02/2021

Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır



-TASHİH ŞERHİ-

Mahkememizin 16/02/2021 tarihli celsede;
Sehven " Birleşen İstanbul 11. ATM ye ait 2012/118-128 e-karar sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile 16.650,50-TL'nin 15/11/1999 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine," olarak yazıldığı,
Mahkememiz kararının;
" Birleşen İstanbul 11. ATM ye ait 2012/118-128 e-karar sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile 16.660,50-TL'nin 15/11/1999 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine," olarak tashihine karar verilmiştir.16/02/2021

Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.