23. Hukuk Dairesi 2017/1911 E. , 2018/2138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve müdahil ...Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin akaryakıt satış tesisi kurmak ve işletmek konularında faaliyet gösteren ve 50 ortaklı bir şirket olduğunu, 23.11.2006 tarihinden bu yana ... Petrol A.Ş ile yaptığı bayilik sözleşmesi uyarınca çalışmaya devam ettiğini, tüm sermayesinin ödendiğini, aynı zaman ... lastikleri satış bayisi olduğunu, 23 çalışanının bulunduğunu, son dönemlerde gerek akaryakıt sektöründeki dalgalanmalar, gerekse iki büyük müşterisinin verdiği çeklerin tahsil edilememesi nedeniyle şirketin nakit sıkıntısı içine girdiğini ve işletme sermayesi açığının ortaya çıktığını, müvekkili şirketin 30.04.2014 tarihi itibariyle -1.567.061,11 TL borca batık durumda olduğunu, sunulan iyileştirme projesinin uygulanması ile davacı şirketin mali durumunun düzelebileceğini ileri sürerek, müvekkili şirketin iflâsının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Müdahiller, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, kayyım raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin çalışma durumuna göre iyileştirme projesinin uygulanabilmesinin mümkün olmadığı ve şirketi borca batıklıktan kurtaramayacağı gerekçesiyle, davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile müdahil ... Bankası A.Ş. vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir.İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir.Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne
başvurulmalıdır. Mahkeme, İİK"nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmalı, borca batıklığı, TTK’nın 376 maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir.İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir.Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.Somut olayda, mahkemece, davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin denetime elverişli şekilde tespit ettirilmediği, ayrıca borca batıklık durumuna ilişkin yukarıda yer verilen ilkelerin aksine herhangi bir inceleme ve tespit yaptırılmadan, iyileştirme projesinin uygulanabilir olmadığı ve şirketi borca batıklıktan kurtarmayacağı belirtilerek, davacı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, açıklanan usul ve ilkelere uygun olarak davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespiti ile borca batıklık durumunun, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi için alanında uzman bir bilirkişi heyetinden, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; yargılama sürecindeki değişimin de değerlendirildiği açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, kayyım raporlarının denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile müdahil ...Bankası A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.