8. Hukuk Dairesi 2017/16228 E. , 2017/17529 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : El Atmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, vekil edeninin 2193 parsel sayılı taşınmazı 1989 yılında satın aldığını, o tarihten bu yana malik sıfatı ile zilyet olduğunu, davalının söz konusu taşınmaza müdahalede bulunduğunu belirterek davalı tarafından dava konusu taşınmaza yapılan müdahalenin menine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının taşınmaza zilyet ve malik olmadığını, bu nedenle taraf sıfatı bulunmadığını, bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, taşınmazın vekil edenine 2009 yılında tapu malikinin mirasçıları tarafından satıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, yargılama esnasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/15 Esas sayılı dosyasının neticelenmesinin beklenmesi talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davalının dava konusu yeri dava dışı mirasçılardan satın aldığı iddiası ile kullanmaya başlaması ve müdahalesini devam ettirmesinin davacının zilyetlik adı altındaki üstün hakkına haksız bir müdahale niteliğinde olduğu değerlendirilmekle davanın kabulüne, dava konusu 2193 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından yapılan haksız müdahalenin önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz hakkında, eldeki dosya davacısı tarafından, dava dışı olan dava konusu taşınmaz malikleri aleyhine, dava konusu taşınmazın 07/08/1989 tarihinde satın alındığı ve o tarihten beri davacının zilyetliğinde olduğu ve tapu kayıt malikinin de 1988 yılında öldüğü belirtilerek, TMK"nın 713/2. maddesi gereğince tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemi ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/15 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen davada, davacı tarafından eldeki davanın konusunu oluşturan taşınmaz hakkında tapu iptal ve tescil istemli dava açıldığı, bahsi geçen davada davacının taşınmazdaki zilyetliğinin ve mülkiyet durumunun tespit edileceği ve bu davanın sonucunun eldeki davanın sonucunu etkileyeceği hususları mahkemece değerlendirilmemiştir.
O halde, mahkemece yapılması gereken iş, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/15 Esas sayılı dosyasının eldeki davada bekletici mesele yapılması (HMK. m. 165/1) ve hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi, ondan sonra toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1,2,3,4 bendi gereğince Yargıtay Daire ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.