13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/35011 Karar No: 2018/4594 Karar Tarihi: 17.04.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/35011 Esas 2018/4594 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı ile birlikte bir kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attıklarını ancak dava dışı asıl borçlunun borcu ödemede temerrüde düştüğünü ve kendisinin ödeme yapmak zorunda kaldığını belirtmiştir. Ödemiş olduğu bedelin davalı diğer kefilin payına tekabül eden kısmı için başlattığı icra takibine karşı, davalının yaptığı itirazın iptalini ve inkar tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın konusu, kefil sıfatıyla ödenen borcun payı oranında diğer müşterek müteselsil kefilden tahsili istemidir. Ancak, davacının iddia ettiği ve mahkemece kabul edilen miktar ile banka müzekkere cevabında bildirilen ödeme tutarının birbiri ile uyumlu olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle mahkemece, davalının ödemesi gereken miktarın uzman bilirkişi tarafından tespitiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolunun kapalı olduğu ifade edilmiştir.
13. Hukuk Dairesi 2015/35011 E. , 2018/4594 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile birlikte, davalının dava dışı eşinin borçlu olduğu kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attıklarını, dava dışı asıl borçlunun borcu ödemede temerrüde düştüğünü ve kefil sıtayla kendisinin ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek, ödemiş olduğu bedelin davalı diğer kefilin payına tekabül eden 8.265,00 TL’lik kısmı için başlattığı icra takibine karşı, davalının yaptığı itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kefil sıfatıyla ödenen borcun payı oranında diğer müşterek müteselsil kefilden rucüen tahsili istemine ilişkindir. Davacının, ödediğini iddia ettiği ve mahkemece kabul edilen miktar ile yargılama aşamasında banka müzekkere cevabında bildirilen ödeme tutarının birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davalının ödemesi gereken miktarın konusunda uzman bilirkişi tarafından tespiti ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.