
Esas No: 2017/16749
Karar No: 2017/17502
Karar Tarihi: 25.12.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/16749 Esas 2017/17502 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 02.12.2015 gün ve 2015/19539 Esas, 2015/21600 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Borçlu vekili, İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan takipte bakiye faiz alacağı talep edildiğini, ilamdan kaynaklı borç ödendiğinden bakiye faiz talep edilemeyeceğini, kaldı ki ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiğini, faiz hesabının hangi tarihlere ve oranlara göre hesaplandığının belli olmadığını ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre borçlunun eksik ödeme yaptığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hükmün borçlu vekilince temyizi üzerine; Dairemiz’in 02.12.2015 tarih 2015/19539 Esas 2015/21600 Karar sayılı ilamı ile, takip dayanağı ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/843 Esas - 2010/239 Karar sayılı ilamında, asıl davanın kabulü ile 10.000 TL"nin dava tarihi 23.11.2007, birleşen davanın kabulü ile 128.315 TL"nin dava tarihi 24.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği ancak Mahkemece faiz hesaplaması için alınan bilirkişi raporunda, yasal faiz oranlarına göre hesaplama yapıldığı, takip dayanağı ilamda belirtilen faiz türüne göre bilirkişi raporu alınarak dosya hesabının yapılması, eksik faiz alacağı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi için bozulmuştur
Borçlu vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelendi:
"Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde,Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka,taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay"ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık,temyiz eden tarafın,önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir." (Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737)
Her ne kadar Dairemiz’ce ticari faiz oranına göre hesap yapılması yönünde bozma yapılmış ise de; karar borçlu vekilince temyiz edildiğinden aleyhe bozma yasağı nedeniyle hükmün onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz’in 02.12.2015 tarih 2015/19539 Esas 2015/21600 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre usul ve kanuna uygun Mahkeme Karanının İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 25.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.