Tehdit - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/3679 Esas 2016/9247 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3679
Karar No: 2016/9247
Karar Tarihi: 09.05.2016

Tehdit - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/3679 Esas 2016/9247 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık tehdit ve yaralama suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilerek hüküm onanmıştır. Ancak, sanığın tekerrüre esas alınan eski mahkumiyet kararlarının CMUK’nın 305. maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan bazı ibarelerin iptal kararları doğrultusunda hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız olduğu belirtilerek kararın bu yönde düzeltilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK’nın 58. ve 53. maddeleri ile CMUK’nın 305. ve 322. maddeleri yer almaktadır.
4. Ceza Dairesi         2014/3679 E.  ,  2016/9247 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a) Tekerrüre esas alınan eski mahkumiyet karının verildiği tarih itibariyle kesin olduğu ve CMUK’nın 305. maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacağı, adli sicil kaydında yer alan diğer eski mahkumiyet kararlarının ise tekerrüre esas olmadığı gözetilmeden TCK’nın 58. maddesinin uygulanması,
b) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile vasisinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “b” ve “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri ile tekerrür ve denetimli serbestliğe ilişkin kısımların çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.