Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/317
Karar No: 2021/6919
Karar Tarihi: 17.11.2021

Danıştay 4. Daire 2019/317 Esas 2021/6919 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/317
Karar No : 2021/6919

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, Tasfiye Halinde … Otomasyon Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emri içeriği cezalı tarhiyatlara karşı açılan davaların cezalı tarhiyat yönünden reddine ilişkin …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…,…, K:…,… sayılı kararlarına istinaden asıl borçlu şirket adına düzenlenen … nolu ihbarnamelerin 23/01/2015 tarihinde usulüne uygun olarak posta yoluyla tebliğ edildiği, tebliğ edilen … nolu ihbarnameler üzerine şirket tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin de 27/05/2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, malvarlığı araştırmalarının tamamlanarak ilgili amme alacaklarının şirketten tahsil edilememesi ve tahsil edilemeyeceğinin kesinleşmesi üzerine 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği ve davacı tarafından da vergi borcunun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge de sunulmadığı görülmekle, usulüne uygun olarak kesinleşen amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen ihtilaf konusu ödeme emrine karşı açılan işbu davada, davacı tarafından ileri sürülen itiraz sebepleri 6183 sayılı Kanun hükmünde geçen itiraz sebeplerinden hiç birisine girmediğinden, dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emri içeriği vergi borçları için asıl borçlu şirket tarafından tarhiyat aşamasında açılan davaların henüz sonuçlanmadığı, şirket ortağı sıfatıyla takip yapılmadan önce 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. ve 213 sayılı Kanunun 10. maddeleri uyarınca şirketin kanuni temsilcileri adına takip yapılması gerektiği, dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un, uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan, 35. maddesinde, "Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar." hükmüne yer verilmiş; 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, ödeme emrine karşı böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla 7 gün içinde dava açılabileceği öngörülmüştür.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 20. maddesinde, verginin tarhının, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibarıyla tespit eden idari muamele olduğu; 22. maddesinde, verginin tahakkukunun, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesi olduğu; 34. maddesinde de, ikmalen ve re'sen tarh edilen vergilerin "ihbarname" ile ilgililere tebliğ olunacağı, nev'i ve doğuşu ayrı olan vergiler için ayrı ihbarname kullanılacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının ilgili dönemlerde ortağı olduğu Tasfiye Halinde … Otomasyon Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine karşı açılan davaların reddi üzerine şirket adına düzenlenen … nolu ihbarnamelerin tebliği ile herhangi bir ihtilaf yaratılmaksızın kesinleştirilen söz konusu amme alacaklarının, vadesinde ödenmemesi üzerine şirket adına ödeme emri tebliğine rağmen ödemede bulunulmadığı ve yapılan malvarlığı araştırmasından da şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığından bahisle şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, asıl borçlu şirketin 08/03/2012 tarih ve 8022 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlanan ilan ile tasfiye sürecine girdiği, şirket adına re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine karşı … Vergi Mahkemesinin E:…,… sayılı dosyalarında açılan davalar devam ederken, 24/06/2013 tarih ve 8348 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlanan ilan ile şirketin tasfiyesi sonuçlandırılarak tüzel kişiliğinin sona erdirildiği, anılan Mahkeme tarafından ise, … tarihinde verilen K:…,… sayılı kararlar ile davanın cezalı tarhiyatlara ilişkin kısımlarının reddi üzerine şirket adına düzenlenen … nolu ihbarnamelerin 23/01/2015 tarihinde şirketin tasfiyesi sonuçlandıktan sonra, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ise 27/05/2017 tarihinde kanuni temsilcinin adresinde eşine tebliğ edildiği, bu arada, anılan Mahkeme kararlarının Danıştay Dördüncü Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2016/2819,2818, K:2019/3084,3082 sayılı kararları ile "davacı şirketin tüzel kişiliğinin, diğer bir deyişle hukuk alemindeki varlığının sona erip ermediği ve dolayısıyla yargı mercileri önünde taraf olma ehliyeti ve temsil olanağının bulunup bulunmadığı araştırılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulması üzerine, anılan Mahkemenin … tarih ve E:…,… K:…,… sayılı kararları ile 2577 sayılı Kanun'un 26/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereğince, ödeme emri düzenlenebilmesi için ortada tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamaları tamamlanarak kesinleşen ve vadesinde ödenmemesi nedeniyle tahsili kabil hale gelen amme alacağının mevcut olması gerekmektedir.
Olayda ise, ödeme emri içeriği cezalı tarhiyatlara karşı asıl borçlu şirket tarafından açılan davaların cezalı tarhiyat yönünden reddi yolunda verilen ve şirket adına düzenlenen … nolu ihbarnamelere dayanak alınan kararların, Danıştay Dördüncü Dairesi tarafından bozulması üzerine, Mahkemece dava dosyalarının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yargılama süreci devam ederken şirket tüzel kişiliğinin sona ermiş olması nedeniyle uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak hukuki irdeleme yapılamamış ve cezalı tarhiyatın hukuka uygun olup olmadığı yönünde esastan bir karar verilememiş olduğu göz önüne alındığında, amme alacağının usulüne uygun şekilde tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamaları tamamlanarak kesinleştiğinden söz edilemez.
Bu durumda, söz konusu işlemden kaldırma kararları sonrasında şirket tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle borç dönemlerinde sorumlu olanlar adına ihbarname düzenlenmesi ve devamında borcun takibine geçilmesi gerekirken, ihbarname kuralı göz ardı edilmek suretiyle amme alacağının kesinleştiğinden bahisle doğrudan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi