1. Hukuk Dairesi 2019/2470 E. , 2020/6651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...’nın maliki olduğu 1475 sayılı parselin tamamı ile 1472 sayılı parseldeki 1/8 payını kardeşleri ..., ..., ... ve ...’ye satış göstererek temlik ettiğini, ...’nin ölümü ile payının bir kısım davalılara intikal ettiğini, davalıların paylarını ... ve ...’a devrettiğini, 1475 sayılı parselin ifraz edilerek 5193, 5194, 5195, 5196 ve 5197 sayılı parsellerin oluştuğunu, 5193 sayılı parsel hariç diğer parsellerin 3. kişilere satıldığını, mirasbırakanın yaptığı temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, mümkün olmazsa saklı payının tenkisini istemiştir.Davalılar, mirasbırakanın maliki olduğu dava dışı 2802 sayılı parselini 1998 yılında davacıya ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, davacının bakım yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine mirasbırakan tarafından dava açıldığını, ayrıca kızları arasında denge kurabilmek için dava konusu 1475 sayılı parselin devredildiğini, davanın devamı sırasında mirasbırakanın ölümü ile tüm mirasçılar arasında 23.02.1999 tarihli sözleşmenin imzalandığını, davacının hakkını aldığını açıkça beyan ettiğini, mirasbırakanın mal kaçırma amacı bulunmadığını, geriye taşınmazlar da bıraktığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, mirasbırakanın tüm mirasçıları arasında paylaştırma yaptığı, geriye taşınmazlar bıraktığı, mirasçılar arasında yazılı taksim sözleşmesi yapılarak 15 yıl boyunca taksime uygun taşınmazların kullanıldığı, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediği, tenkis istemi yönünden ise 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir. Dosya içeriğinden, mirasbırakan ...’nın 07.02.1999 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızı S... ile davalı kızları..., ... ve kendisinden sonra ölen kızları ... ve ...mirasçıları olan davalıları bıraktığı, mirasbırakanın 3420 m2’lik zeytinlik vasfında olan kök 1475 parsel sayılı taşınmazın tamamını kızları ..., ..., ... ve ...’ye 05.06.1998 tarih ve 2092 yevmiye no’lu akitle satış göstererek devrettiği, 1475 sayılı parselin 17.04.2013 tarihinde ifraz edilerek 5193, 5194, 5195, 5196 ve 5197 sayılı parsellerin oluştuğu, dava konusu 5194, 5195, 5196 ve 5197 parsel sayılı taşınmazların dava açılmadan önce dava dışı üçüncü kişilere temlik edildiği, dava konusu 5193 parsel sayılı taşınmazın ise dava tarihinde 1/4’er oranda davalılar ... ve ... 1/8’er oranda davalılar ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı iken, yargılama sırasında 17.10.2014 tarihinde üçüncü kişi ...’ya devredildiği anlaşılmıştır.Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dava tarihi itibariyle dava konusu 5194, 5195, 5196 ve 5197 parsel sayılı taşınmazların üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğu, tapu iptal ve tescil isteminin dinlenme olanağının bulunmadığı, tazminat istemin de olmadığı, tenkis istemi yönünden ise; mirasbırakanın ölüm tarihine göre tenkiste zamanaşımı hükümlerinin uygulanacağı, davacılar vekilince süresinde zamanaşımı def"inde bulunulduğu, en geç kendisinin de itiraz etmediği imzasının yer aldığı 23.02.1999 tarihli sözleşme tarihinde yapılan işlemi öğrenenen davacının, eldeki davayı 01.08.2014 tarihinde açtığı ve tenkis isteminin zamanaşımına uğradığı gözetilerek, dava konusu 5194, 5195, 5196 ve 5197 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin anılan taşınmazlar yönünden temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.Yargılama sırasında el değiştiren dava konusu 5193 parsel sayılı taşınmaza gelince; Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 125/1. maddesi " Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." hükmünü içermektedir.Anılan düzenleme, kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceği sorulmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.Somut olayda, çekişmeli 5193 parsel sayılı taşınmaz bakımından 6100 sayılı HMK"nın 125/1. maddesi uyarınca gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.