Esas No: 2021/2755
Karar No: 2021/2469
Karar Tarihi: 17.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2755 Esas 2021/2469 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2755
Karar No : 2021/2469
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 30/12/2020 tarih ve E:2019/22, K:2020/4130 sayılı kararının, davacı tarafından tazminatın başlangıcı yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; "vergi müfettişi" kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin; 31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği'nin "Atanma" başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; "Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar." düzenlemesinin iptali ile vergi müfettişliği kadrosuna atanmaya hak kazandığını ileri sürdüğü tarihten itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine, geçmişe dönük maaş farklarının hesabında ve bundan sonraki maaş ödemelerinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin değişiklik öncesi hükümlerinin ve Geçici 12. maddesinin göz önünde bulundurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 30/12/2020 tarih ve E:2019/22, K:2020/4130 sayılı kararıyla;
31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği'nin dava konusu "Atanma" başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; "Yeterlik sınavında başarı gösterenler vergi müfettişi olarak atanırlar." düzenlemesinin iptal istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmelik'in hukuki denetiminde esas alınacak dayanak norm olarak kabul edilen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin -dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle- Ek 32. maddesinin üçüncü fıkrasında; " ... Yeterlik sınavında başarılı olanlar Vergi Müfettişi olarak atanırlar. .." hükmünün yer aldığı,
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı,
Yönetmeliğin dava konusu edilen düzenlemesinin, dayanağı olan Kanun Hükmünde Kararname'de yer verilen hükümlerle aynı nitelikte olduğu; kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan norma aykırı veya bunu değiştirici, daraltıcı nitelikte bir hüküm getirmediği; idarenin, mevzuat yapma konusunda sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde kullandığı, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının, "vergi müfettişi" kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi istemi yönünden;
Vergi müfettiş yardımcılığı giriş sınavında başarılı olarak anılan kadroya ataması yapılan vergi müfettiş yardımcılarının, fiilen üç yıl çalışmaları ve yardımcılık döneminde performans değerlendirmesine göre başarılı olmaları kaydıyla, yeterlik sınavına katılmaya hak kazanacakları,
Yazılı ve sözlü kısımlardan oluşan yeterlik sınavına tabi tutulan vergi müfettiş yardımcılarının, bu sınavda başarı göstermeleri durumunda, müfettişlik kadrolarına atamalarının öngörülmüş olduğu dikkate alındığında; yeterlik sınavında başarılı olan davacının, vergi müfettişiliğine atanma hususunda haklı beklenti içerisine girdiği; ancak, aradan geçen zamana rağmen müfettişlik kadrosuna atanamadığı,
Bu durumda, hem bireylerin tüm eylem ve işlemlerde devlete güven duyabilmesi ilkesini ifade eden hukuki güvenlik ilkesine; hem de idarenin yaptığı iş ve eylemlerde makul süre içerisinde hareket ederek bireylerin mağduriyetini engelleme işlevi olan hukuki belirlilik ilkesine aykırı olacak şekilde; aradan uzun bir süre geçmesine karşın davacının vergi müfettişi olarak atanmadığının anlaşılması karşısında, vergi müfettiş yardımcısı olarak görev yapan davacının "vergi müfettişi" kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı,
Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında öngörülen "İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." kuralı uyarınca; dava konusu bireysel işlemin iptaline karar verildiğinden, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, davacının vergi müfettişliğine atanması için davalı İdareye başvurduğu ve böylece dava konusu işlemin tesisine yol açtığı tarihin, vergi müfettişi kadrosuna ilişkin parasal hak kayıplarının ve buna ilişkin faizin hesaplanmasına da başlangıç teşkil edeceği,
Davacının, dava konusu işlem nedeniyle oluşan parasal kayıplarının İdareye başvuru tarihi olan 18/09/2018 tarihinden itibaren ve yine bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi; buna karşılık, başvuru tarihinden öncesine yönelik parasal hak talebinin reddi gerektiği,
Davacının, geçmişe dönük maaş farklarının hesabında ve bundan sonraki maaş ödemelerinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 10. maddesinin, 1. fıkrasının (c) bendinin değişiklik öncesi hükümlerinin ve Geçici 12. maddesinin göz önünde bulundurulmasına karar verme istemleri yönünden;
Davacıya yapılacak ücret ve tazminat ödemelerinin, maddelerin yürürlük tarihinden sonra anılan hükümlere göre yapılacağı; öte yandan davacının anılan maddenin yürürlüğe girmesinden sonra, 07/03/2013 tarihinde vergi müfettiş yardımcısı olarak göreve başladığı göz önüne alındığında; mali hakları yeni sisteme, yani 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 10. maddesine göre belirlenen davacının, 15/01/2012 tarihinden önceki mevzuat hükümlerinden, yani eski maaş sisteminden ve geçmişe dönük hakları koruma altına alan geçiş hükümleri içeren Geçici 12. maddeden yararlandırılması mümkün olmadığından, davacının bu yöndeki isteminin yerinde görülmediği gerekçesiyle,
Düzenleyici işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine, davacının, "vergi müfettişi" kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davalı idareye başvuru tarihi olan 18/09/2018 tarihinden itibaren ve yine bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, istemin başvuru tarihinden öncesine yönelik kısmının reddine, geçmişe dönük maaş farklarının hesabında ve bundan sonraki maaş ödemelerinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 10. maddesinin, 1. fıkrasının (c) bendinin değişiklik öncesi hükümlerinin ve Geçici 12. maddesinin uygulanması isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, parasal haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren değil atamaya hak kazandığı tarihten itibaren ödenmesinin gerektiği, atamaya hak kazandığı tarihten atamasının yapılacağı tarihe kadar oluşan maaş farklarının ve yasal faizlerinin, Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarih ve E:2017/141 K:2017/123 sayılı iptal kararı doğrultusunda ödenmesi gerektiği, kararda özlük haklarıyla ilgili olarak hüküm kurulmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu tazminatın başlangıcına ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın tazminatın başlangıcına yönelik kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından, özlük haklarının iadesi istemine ilişkin olarak temyize konu Daire kararında hüküm kurulmadığı, kararın bu yönüyle eksik olduğu ileri sürülmekte ise de, davacının vergi müfettişi olarak atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem hakkında verilen iptal kararının sonucu olarak, davacıya özlük hakları da tanınacağından, bu yönde ayrıca hüküm kurulmamış olmasının kararı sakatlamayacağı açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu düzenleyici işlem yönünden davanın reddine, davacının, "vergi müfettişi" kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davalı idareye başvuru tarihi olan 18/09/2018 tarihinden itibaren ve yine bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, istemin başvuru tarihinden öncesine yönelik kısmının reddine, geçmişe dönük maaş farklarının hesabında ve bundan sonraki maaş ödemelerinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 10. maddesinin, 1. fıkrasının (c) bendinin değişiklik öncesi hükümlerinin ve Geçici 12. maddesinin uygulanması isteminin reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 30/12/2020 tarih ve E:2019/22, K:2020/4130 sayılı kararının temyize konu, tazminatın başlangıcına ilişkin kısmının ONANMASINA,
4. Kesin olarak, 17/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.