Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Mağdur ..."nın sanığın psikolojik rahatsızlığı olduğunu ancak tedaviyi reddettiğini beyan etmesi karşısında, suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanığın ayrılmalarına rağmen aynı evde beraber yaşamaya devam ettiği mağdur ... ve kızı olan mağdur ..."nın eve geç saatte gelmelerine sinirlenmesi nedeniyle tartıştıklarını savunması karşısında, TCK"nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 3-Tanık ..."ın soruşturma aşamasında alınan beyanında “babasının, annesine bıçağı yönelttiğini, kendisinin kollarına sarıldığını, bıçağın yere düştüğünü, babasının bu sırada annesini ve ablasını kovalayarak gelin buraya rezil olmayalım” dediğini belirtmesi karşısında, adı geçen tanık usülüne uygun olarak dinlenmeden eksik kovuşturma ile hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.