![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/4717
Karar No: 2021/6868
Karar Tarihi: 17.11.2021
Danıştay 4. Daire 2020/4717 Esas 2021/6868 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4717
Karar No : 2021/6868
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, hurda ve metal alışlarını gerçekte vergiden muaf esnaftan yapmasına rağmen sahte faturalar ile belgelendirdiğinden bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen 2008/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri ile 2009/1-3 dönemi vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; cezalı tarhiyatların hukuka uygun olup olmadığının tespiti için esnaf muaflığından yararlananlardan mal ve hizmet alımı yapıldığının, dolayısıyla gelir vergisi kesintisi yapılmasını gerektiren durumun varlığının somut tespitlerle ve açıkça ortaya konulması gerektiği, ancak davacının sahte belgelerle kayıt ve beyanlarına yansıttığı mal alışlarının vergiden muaf esnaf konumundaki hurda toplayıcılarından yapıldığı yönünde davalı idarece somut bir tespitte bulunulmadığından, sahte olduğu iddia edilen faturalarda gösterilen mal alışlarının vergiden muaf esnaftan yapıldığı yönünde somut bir tespit olmadan, varsayıma dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın hukuka aykırı olduğu ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmış, 227. maddesinde, üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtların tevsikinin mecburi olduğuna vurgu yapılmış, 229. maddesinde ise fatura; "satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika" şeklinde tarif edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Vergi Tevkifatı" başlığı altında düzenlenen 94. maddenin 13. fıkrasında ise, esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden hurda mal alımları için %2 tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.
Bilindiği üzere hurda emtiası, ya bu emtianın ticaretini yapan tüccardan ya da vergiden muaf esnaftan alınabilmektedir. Buna göre davacı şirketçe kayıtlarına alınan faturaları düzenleyen şahıs ya da şirketler hakkında davalı idare tarafından düzenlendiği belirtilen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden, bunların düzenlediği ve sahte olduğu varsayılan faturaların gerçekten yapılan hurda teslimine dayandığının kabulü mümkün olmadığı gibi, söz konusu hurda tesliminin sahte fatura düzenleyicisi olduğu tespit olunanlarca kendisine yapıldığını kanıtlayamayan yükümlü şirket adına aynı faturalarda gösterilen bedelin, o şahıs ya da şirketlere ödendiğinin kabulü olanaksızdır.
Faturanın emtia teslimini gerçekleştirmeyen firmalarca düzenlenmesi durumunda, kayıtlara geçen hurdanın belgesiz emtia teslim eden kişi ya da şirketlerden alınıp, gerçekte faaliyeti olmayan şirketlerden temin edilen faturalarla da belgelendirilmesi olasıdır.
Şu halde, faturasız alınan hurda emtiasının, emtia ticareti yapmaksızın fatura düzenleyen mükelleflerce tanzimli faturalar ile belgelendirilmediğini ispat edemeyen davacının, bu alışlarını vergiden muaf esnaftan yaptığının kabulü de hukuka va hakkaniyete aykırı olmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında düzenlenen ... tarih ve ...ve ...sayılı vergi inceleme raporlarıyla, atık ve hurda toptan ticareti ile iştigal eden davacının 2008 ve 2009 yılında satın aldığı bir kısım hurda alışları için hakkında sahte belge düzenleme fiilinden dolayı vergi tekniği raporu bulunan ...Metal Hurdacılık İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti.'ye ait faturaları kullandığı ve gerçekte hurdaları aldığı esnaf muaflığından yararlanan kişiler adına alışlar sırasında kesinti yapılmadığından bahisle hurda mal alımları için %2 tevkifat oranı üzerinden vergi ziyaı cezalı tarhiyatların yapıldığı, olayda davacının kullandığı faturaların sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğunun tespiti halinde, bu faturaları vergiden muaf esnaftan yaptığı alışverişi gizlemek maksadıyla kullandığının da kabulü gerekeceği, alımların vergiden muaf esnaftan yapılmadığına ilişkin iddianın ispat yükünün davacıya ait olacağı göz önünde bulundurularak davacının faturalarını kullandığı mükellef hakkında yapılan tespitlerin değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.