20. Ceza Dairesi 2018/147 E. , 2018/1056 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : . Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık müdafiinin 20.09.2017 havale tarihli temyiz dilekçesinden sonra sanığın Tarsus 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan gönderdiği 19.01.2018 tarihli dilekçesinde “...dosyamın onaylanıp tarafıma gönderilmesini istiyorum” şeklindeki beyanı ile temyiz isteğinden vazgeçtiği anlaşıldığından, sanık hakkında Cumhuriyet savcısının temyizine hasren yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19/02/2018 tarihinde Üye ..."in karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
TCK 43. maddesindeki zincirleme suçun oluşabilmesi için aynı suç işleme kararı ile Kanun"un aynı hükmünün birden fazla ihlal edilmesi yani birden fazla suçun bulunması, bu suçların aynı tipte suç olması, suçların aynı kişiye veya topluma karşı değişik zamanlarda işlenmesi ya da aynı suçun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmesi gerekir.
Sanığın bir suç işleme kararı kapsamında suçu işlediğinin belirlenmesinde suçların işleniş biçimi, maddi konusunda benzerlik olup olmadığı, suçların işlendiği yerler arasındaki ilişki, suçlar arasındaki zaman aralığı ve bir suçla ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılmasından veya hüküm verilmesinden sonra diğer suçun işlenip işlenmediği gibi ölçütlerden yararlanılır.
TCK 188/3. maddesi kapsamında "uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden bulunduran kişi on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır." yani uyuşturucu madde ticareti yapma suçu maddede sayılan seçimlik hareketlerin biri ya da birkaçının işlenmesi halinde oluşur. Fakat aynı suçu işleme kararının belirlenmesinde suçun işleniş şekli, suçlar arasında zaman aralığı, suçun maddi konusunun benzerliği gibi ölçütlerde faydalanıldığı için dosyamıza konu olayda sanık 17.03.2015 tarihinde gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen kolluk görevlisine iki paket daralı 3 gr. net 0,7 gr. esrarı satmıştır. Yüksek Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 06.04.2017 tarih, 2017/138 esas ve 2017/1349 karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 24.06.2016 tarih, 2016/227 esas ve 2016/272 karar sayılı dosyasında ise sanık ..., diğer sanık ... ... ile birlikte 30.07.2015 tarihinde kullanıcı ... ... isimli şahsa iki pakette daralı 420 gr. eroin ile iki adet MDMA aktif maddesi içeren hap satmıştır.
Sanığın her iki eylemi arasında dosyamızdaki suçun iddianame tarihinin 02.02.2016, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nde yargılaması yapılıp, kesinleşen suçun iddianame tarihinin 04.08.2015 olması karşısında hukuki kesinti oluşmamış ise de; fiili kesinti oluşmuştur. Zira iki eylem arasında 4, 5 ay gibi uzun bir zaman aralığı olduğu gibi, hem işleniş şekilleri farklı hem de her iki suçun konusu da nitelik itibariyle uyuşturucu madde olmakla birlikte bizim dosyamızdaki olayda esrar, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasındaki olayda ise eroin ve MDMA içeren tablet olması nedeniyle birbirinden farklı uyuşturucu maddelerdir. Dolayısıyla sanık her iki dosyaya konu olaylardaki suçları işlerken aynı suç işleme kararı ile hareket etmemiş, 17.03.2015 tarihinde gizli soruşturmacıya esrar sattıktan 4, 5 ay gibi uzun bir zaman geçtikten sonra suç işleme kararını yenileyerek 30.07.2015 tarihinde diğer sanık ... ... ile birlikte kullanıcı ... ... eroin ve MDMA içeren tablet satması eylemleri iki ayrı suçu oluşturduğundan sanık hakkında 17.03.2015 tarihli eylemi nedeniyle yargılaması yapılan bu dosya da müstakilen mahkûmiyet kararı verilmesi gerekirken Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nde yargılaması yapılan 30.07.2015 suç tarihli eylemi ile bu eylemin TCK 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin oluşturması sebebiyle TCK 43. maddesi uygulanarak ek ceza verilmesi suretiyle verilen hükmün bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.