3. Hukuk Dairesi 2018/217 E. , 2019/2812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içerisinde davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait ...... aylık 460,00 TL bedelle kalmak üzere 2014 ...... ayında sözleşme imzaladığını, aynı zamanda teminat olarak kendisinden boş senet alındığını,13 ...... 2015 itibari ile tayininin başka bir ile çıkmış olması nedeniyle ......n haklı sebeple ayrılmak zorunda kaldığını, en son ...... ayı ......sını da ödeyerek ......n ayrıldığını, ancak davalı tarafın kalan bakiye ayların ...... bedelini elinde bulunan senedi tehdit unsuru yaparak icra takibi yoluyla kendisinden almaya çalıştığını ileri sürerek, davalıya borcu olmadığının tespitini borcun % 20"si üzerinden kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece;davanın kabulü ile, ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3526 Esas sayılı dosyasına ödenen 2.250,00 TL"nin ödeme tarihi olan 06.04.2015 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
1-28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa"nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,......, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı ile ...... pansiyon işleten davalı arasında sözleşme yapılmış, davacıdan da teminat amaçlı senet alınmış, ancak davacının tayini üzerine ......n sözleşme süresi öncesinde ayrılması nedeniyle bakiye ...... bedellerinin tahsili için aleyhinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Davacı, iç ilişkiye dayanarak aleyhinde başlatılan icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunmaktadır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir. Temyiz incelemesine konu eldeki davada davalının, periyodik bakım ve hizmetleri üstlendiği, davacının da “...... odanın kullanım hakkı sahibi olduğu, bu haliyle dava konusu sözleşme ...... sözleşmesi değildir. Kanunun tanımladığı anlamda taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabulü gerekmektedir.
O halde; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince re"sen BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.