![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2019/13788
Karar No: 2019/12325
Karar Tarihi: 15.10.2019
Nitelikli mala zarar verme - suç üstlenme - hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/13788 Esas 2019/12325 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, suç üstlenme, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı"nın sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç üstlenme suçundan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi İçişleri Bakanlığının davaya katılma hakkı bulunmadığı cihetle; şikayetçi kurum vekilinin temyiz isteminin CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık hakkında görevli memura direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan incelemede;
Görevi yaptırmamak için direnme suçuyla korunan hukuki yarar, kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişi olup; bu suçta, kamu faaliyetlerine kişilerin saygı göstermelerinin sağlanması ve kamu görevlerinin yerine getirilmesini dolayısıyla da kamu görevini yerine getirenleri engellemeye yönelik fiillerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bunun dışında, kendisine verilen görevi yerine getirmekte olan kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit fiili gerçekleştirilmiş bulunulması durumunda görevli memurların, bireysel özgürlüğü ve beden bütünlüğünü de korunmaktadır. Maddede düzenlenen görevini yaptırmamak için direnme suçu, seçimlik hareketli bir suç olup kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanılması ile suç oluşmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, öncelikle engellenmek istenen işin o kamu görevlisinin görevine giriyor olması zorunludur. Kamu görevlisinin kendisine verilen görevi yerine getirmesini engellenmesine karşı yasal düzenlemeyle görevli memura yönelik koruma sağlamaktadır. TCK cebir terimi maddi ve manevi zorlamayı içermektedir. Maddi cebir yaralama suçu oluşturacak şekilde bir şiddet içerdiği, şiddetin de bireye yönelik fiziksel güç kullanılması olarak tanımlandığı kabul edilmektedir. TCK.nun 265/1. maddesinde tanımlanan cebir öğesi, görevini yerine getirmeye çalışan kamu görevlisine karşı fiziki güç kullanılmasıdır. Cebrin sınırı, kasten yaralama suçunun temel şekli veya daha az cezayı gerektiren hâli kapsamında olmalıdır. Cebirle, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine sebebiyet verilirse, fail ayrıca bu suçtan da beşinci fıkra uyarınca cezalandırılacaktır. Cebir veya tehdidin alenî olması şart değildir. Bu manada cebir ve tehdit, kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemeye elverişli, doğrudan kamu görevlisine yönelik ve ortadan kaldırılmadığı sürece göreve devam edilmesine engel olan güç kullanılmasını ifade eder. Bu açıklamalar çerçevesinde; sanığın, kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemeye elverişli bir fiilinin bulunmadığı,kolluk görevlilerinin görevlerini yerine getirmesini engellemek amacıyla cebir, şiddet ve tehdit kullanmaması karşısında ekip otosunu durdurarak elinde bira şişesi ile müştekilere ""ne var lan avradımla gezemeyecek miyim,sizi sürdürürüm"" şeklinde gerçekleşen fiilde TCK.nın 265/1 maddesinde tanımı yapılan görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurları oluşmadığı halde sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı"nın sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğünün gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK.nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Şikayetçi kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK.nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, şikayetçi kurum vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.